Counter

30 Haziran 2011 Perşembe

Fular askısı veya duvar süsü veya siz ne derseniz :)

Plastik halkalar ve yünler.... Olay bunlardan ibaret. Bu halkaları aldığımda ne yapacağımı çok da bilmiyordum aslında. Elbet bir işe yarar dedim kendimce, çok da ucuzdu, bir sürü aldım. Sonrasında ilk aklıma gelen minik fotoğraf çerçevesi şeklinde magnetler yapmaktı.  Magnetleri seviyoruz ya ailecek. Sonrasında örüp kenara koyduğumda baktım ki bir arada pek de güzel durdular, e birleştireyim bari dedim ve derken derken bunlar çıktı ortaya :) 



29 Haziran 2011 Çarşamba

Yumuşak Anahtarlıklar

Yaklaşık bir yıldır neredeyse her dakikam "başka ne yapabilirim" ya da "bu elimdekilerden neler yapılır ki" şeklinde düşünerek geçtiği için bir sürü ürün var ortada doğal olarak. Ama bu ürünlerin yapım aşaması fotoğrafları yok işte. Bugünleri düşünemedim tabi :) Bundan sonra yaptıklarımın aşama aşama fotoğrafları da olacak umarım.  
Bu anahtarlıklar sevgili arkadaşım Filiz' in bana getirdiği anahtarlık aparatları ile hayat buldu. Hep yapmak istiyordum ama her yerde aramama rağmen bu aparatları bulamıyordum. Antalya' da bu tarz malzemeleri bulmak o kadar zor ki...  İşte anahtarlıklar :

Keçe telefon kılıfları

Keçe ile çalışmayı çok seviyorum. Geçenlerde yeni telefonuma istediğim gibi bir kılıf bulamadığım için kendime bir kılıf dikmeye karar verdim. İstediğim gibi de oldu. Sonra da bütün arkadaşlarımı kılıflandırdım :) Bazı süslemelerde pul da kullandım. 

27 Haziran 2011 Pazartesi

Yoyo çiçekli damacana kılıfları

Damacana kılıfı da nereden çıktı değil mi :) Çok sevdiğim bir arkadaşımın evinde gördüm benzer bir kılıfı. "Ben bundan yaparım ki" dedim fotoğrafını çekerken çok bilmişler gibi. "Yapmasan şaşarım" dedi arkadaşım da. Aslına bakarsanız hala bir dikiş makinem yok ve her şeyi elimde dikiyorum ama makine dikişi yapıyorum yani sağlam ve düzgün. 

Bir magnet denemesi daha

Keçe çiçek yapmayı öğrenirken ortaya çıkan bu magnet de deneysel bir çalışma :) 

Çay kutusu

Yaptığım ilk ahşap boyama çalışması bir çay kutusu oldu. İlk başta kapağın üstünü mahvettiğimi düşündüm. Çünkü boyadıktan sonra doku vermeden peçeteyi yapıştırdım ancak baktım ki etrafı çok boş kaldı. Doku yapayım dedim, renkleri karıştırdım, fırça ile süpürdüm olmadı hemen silip poşet baskı yaptım olmadı, bir sürü şey denedim olmadı olmadı yani içime sinmedi. En sonunda kötünün iyisi bu hale getirebildim ama sonra gözüm alıştı sanırım. Severek kullanıyorum. Yine de kapağın içi daha güzel bence :) 

Bisiklet ve pano

Bu da başka hiç bir yerde göremeyeceğiniz özgün bir çalışma. Önce bisikleti yaptım, sonra da  önünde durduğu kapıyı. Malzemelerim, elektrik kablosu, şişe mantarları, eski amerikan servis parçaları, keçe, boncuklar :) Bakalım beğenecek misiniz? 

Magnetlerim

Çerçeveydi, kalemlikti, kapı süsüydü derken yaptığım minik kuşları farklı şekillerde birleştirerek aşağıdaki magnetleri yapmaya başladım. 
İlk önce şu şekilde yaptım: 

Kapı süsleri

Bu aşağıdakiler de farklı konseptte kapı süsleri, kuşlar ve portakallar. 

Yumuşacık çerçeveler

Yaptığım, yapmaktan en keyif aldığım, sevimli, yumuşak, şirin çerçevelerim bebek odaları için  ideal : 

Kalemlik

Bu arada portföyümü genişletmek adına internette gezinirken gördüğm tüm farklı çalışmaları işaretlemeye ve teker teker denemeye de devam ediyorum bir yandan. Mesela aşağıdaki kalemlikler.
Keçe, keten ip, beyaz polar ve pringles kutusu :) 

Yılbaşı

Bu arada 2010 çaktırmadan biterken 2011 in aceleci adımlarını ensemde hissetmeye başladım ve dedim ki aksesuar teması olarak yılbaşı muhteşemdir. Kırmızı, yeşil, noel baba, vs.vs. Ve kapı süsü yapmaya devam ettim. Üstelik bunların dizaynı da bana ait, tamamen.  

Sonra...

Keçelerle çalışmaya devam ederken bir de örgü mü örsem dedim ve derken bir arkadaşımın çok tatlı bir kızı oldu ve dedim ki fırsat bu fırsat: Ör ör ör ör.... 
İşte örgüde son nokta çizgili elbise ve saç bandı :) 

Devam....

Baktım ki bunları yapmak kolay. Hem de çok zevkli. Yorumlar da fena değil.
Daha zor ne olsa da yapsam derken karşıma bu çıktı evet bunu da
yapabildim :)

Evde işbaşı

İşte yaptığım ilk "şey" .
İşsizim evdeyim, bir sürü şey yapabilirim.  Yaşasın bütün gün benim.
Bu psikoloji içinde yaptığım ilk şey bir araç filosu oldu. 

Bir zamanlar, aslında, eskiden, bir varmış...

İlk başta sadece evde başka türlü vakit geçmez diye başladım birşeyler yapmaya. Kendimi bildim bileli okudum, çalıştım vs. Sonra birden iş stresi beni aştı. Yani ne oldu derseniz otuz sayfa anlatırım ama öte yandan "ee nolmuş" da denesi şeyler olabilir anlattıklarım ama olmayabilir de.
Öte yandan dedim ya beni aştı benden taştı ve olaylar gelişti gelişti karma yasası, çekim yasası hepsi bir araya geldi. Ben işsiz kaldım. Aslında bunun adı işsizlik değil tam olarak. İşim çok, sadece belli bir mesai saatim, bir veya bir kaç amirim, patronum, toplantılarım, servisim, ofisim, stresim, gıcık çalışma arkadaşlarım, sevgili çalışma arkadaşlarım ve maaşım (en önemlisi bu sanırım) yok. Şimdilik bir sponsorum var, sağolsun sevgili eşim.
Yani bence bir işim var söylediğim gibi. Bir de bu işten para kazanmayı başarabilirsem benden mutlusu yok. İşte bu noktada işten ayrılmamı sağlayan evrenin tüm yasalarını tekrar göreve çağırıyorum.smiley

Diğer yazılardan

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...