Counter

27 Ekim 2011 Perşembe

Tatsız günlere keyif katmak...

Önce canım ablam bir koli yolladı uzaklardan. Bir açtım ki içinden okumak için listeye aldığım ama henüz edinemediğim, kolay okunur cinsten ve tavuk suyuna çorba tadında bir Küçük Mucizeler Dükkanı ile henüz başlamadığım ama çok sürükleyici olduğunu tahmin ettiğim Aklından Bir Sayı Tut çıktı. Keyifle kenara aldım onları ardından minik ama bir o kadar da ağır bir şeye ulaştı elim. Bir taş ama o kadar güzel boyanmış ve süslenmiş ki, bayıldım. Hemen sehpada yerini aldı. Sonra bitti mi derken içinden bir de mor babet çıkmaz mı :) Çok beğendim, çok sevindim. Bu yılın en güzel rengi benim için mor ve tonları çok huzur veriyor bana son zamanlarda.


25 Ekim 2011 Salı

Orada kimse var mı?

Yılın son ayları kayıplar çoğalır hep, kazalar, hastalıklar, vakitli vakitsiz ölümler, şehitler, afetler... Kış da cabası...

Şehitlerimizin acısını yaşarken bir de deprem felaketi geldi memleketimizin başına. Öğretmenlerimiz, çocuklarımız, vatandaşlarımız... Kayıp çok fazla... Hala göçük altında canlı insanlar var; bu sabah yedi aylık hamile bir kadın kurtarılmış iki çocuğu ile. Dualarımız hep onlarla.

Bu arada bazı kendini bilmezler terör olayları nedeni ile bölgenin bu felakete uğradığını yazarak mutluluklarını ifade ettiler, anlamsızca "oh olsun" yazdılar sosyal paylaşım sitelerinde. Anlamak mümkün değil...

18 Ekim 2011 Salı

Sepetçi geldi hanıııııım :)

Hayır efendim tembel değilim. İnanın hiç boş durmuyorum. Film izliyorum, kitap okuyorum (Amin Maalouf kitaplarına geri döndüm), yemekler deniyorum, temizlik yapıyorum kışa hazırlık ve sepet örüyorum :) Kafamda bir sürü başka proje var ama şimdilik sadece sepet yapıyorum işte. Elim o kadar alıştı ki, bir yandan yapıp bir yandan başka işler planlayabiliyorum. Yani bir nevi elim işte aklım kimbilir nerelerde? Dolayısıyla bu ara böyle, sepet.

Aklımda bir örgü pelerin hırka (kırçıllı gri, kaba dokulu), bir minik polar battaniye (Ecer' den esinlendim), hediyelik keçe magnetler gibi bilimum proje var, ama demek ki yeni başlangıçlar için uygun bir dönemde değilim eskilerle takılmak istiyorum o yüzden de sepet yapıyorum, sepet :)) 

Yeni imalatlarım da bunlar : 


4 Ekim 2011 Salı

Yeni sepet, yeni sticker, yeni mim (!)

Yine bir sepet yaptım. Geçen sefer söylemiştim ya çok sevdim ben bu işi devam ederim diye. Dedim ki bir sürü yapayım elimin altında olsun, kiminin içine cici sabunlar, kiminin içine kuru çiçekler, kiminin içine banyo setleri (şampuan, kese, losyon, havlu, ıvır zıvır) kiminin içine meyveler doldurup hediye ederim :)

İşte bu düşünce ile bir tane de dün yaptım ve bu kez kenarlarını farklı bitirdim. Ben daha çok sevdim, daha sade oldu.

Yalnız sanırım dikine birleştirilen parçalar biraz daha kalın olmuş çünkü 24 değil 23 tane dikebildim ve hal böyle olunca bir kahve bant işi bozdu ve alttan üstten örerken finalde üstten üstten oldu ve üstte kalan o fazla kahve parçaya da pullar dikip süsledim ki göze batmasın. İşte sonuç :


1 Ekim 2011 Cumartesi

Alanay' dan aldım bakalım nerelere vericem?

Şimdi bildiğiniz gibi ben bu blog işlerinde yeni sayılırım mimmiş, ödülmüş, dürtmekmiş pek anlamıyorum ama sevgili Alanay, nam-ı değer komşum beni mimlemiş cuma günü. Onu da ecnebi bir abla mimlemiş taaa Brezilya' lardan. O da sağolsun bizlere dağıtmış mimi. Bizim de yapmamız gereken dağıtmakmış, bir nevi saadet zinciri ki zor iş. Kimi istemez, kimi neden ben yokum der, kimine zor gelir, kiminin eli ayağına dolaşır benim gibi dev bir sorumluluk olarak hisseder ne edeceğini bilemez :)

Kimseyi zora sokmak da üzmek de istemem ama görevi de yerine getirmek lazım o nedenle şimdiden hem bahsi geçenlerin hem de geçmeyenlerin affına  sığınırım.

Kimlerden bahsetmeli diye düşünürken en kolay aklıma gelenler bugün ziyaret ettiklerim oldu ki zaten hepsini hepiniz tanıyorsunuz.

Diğer yazılardan

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...