tag:blogger.com,1999:blog-6222856099834798202.post5973880314923548469..comments2023-10-29T14:38:30.275+03:00Comments on Cebimdeki Renkler : Biz çocukken ...Cebimdeki renklerhttp://www.blogger.com/profile/01553273867288079135noreply@blogger.comBlogger30125tag:blogger.com,1999:blog-6222856099834798202.post-1432341516588854652012-08-04T18:39:03.233+03:002012-08-04T18:39:03.233+03:00Sayın yazar, yazılarinızi tesadufen blogda gormese...Sayın yazar, yazılarinızi tesadufen blogda gormesem bi baskasinin yazdigini zannediyordum yakin zamana kadar. Konyada yerel bir dergide aylik yazilarin farkli bir yazar adi altinda yayinlaniyor. Detayli bilgi icin lutfen iletisim bilgisi birakin (mail,telefon,faks) <br />firmaker@gmail.comAnonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6222856099834798202.post-53940741166808003942012-02-29T11:49:42.004+02:002012-02-29T11:49:42.004+02:00Gülsüm abla,
Bir geldin, pir geldin :) Hoşgeldin,...Gülsüm abla, <br />Bir geldin, pir geldin :) Hoşgeldin, çok sağol...Cebimdeki renklerhttps://www.blogger.com/profile/01553273867288079135noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6222856099834798202.post-27205137713791509652012-02-29T11:25:08.653+02:002012-02-29T11:25:08.653+02:00Hangisi daha zor acaba, anne olmak mı, çocuk olmak...Hangisi daha zor acaba, anne olmak mı, çocuk olmak mı? Aynı şey çocukluğumda pırasa konusunda geldi başıma. Açlıktan gözüm dönünce öyle bir yemişim ki pırasayı. Hayatımda yediğim en lezzetli yemekti diyebilirim. Çocuklarım bana bu otoroteyi kurma fırsatı vermediler. Onlara asla "yemek yeyin" diye ısrar etmedim ve bir kere bile elimde tabak peşlerinden koşmadım. İştahları yoksa zorla ağızlarına yemek tıkıştırılmadı. Bamya ise keyifli bir yemek oldu. Çünkü en minik boyu Elif, bir büyüğü Zeynep idi. Bamyaları boy boy seçer ve yerlerdi. Hay Allah.. Gördün mü, o kadar güzel anlatmışsın ki, konuya kapılıp gittim. Bu harika yzı ve paylaşım için teşekkürler.Gülsüm Güven Tuncerhttps://www.blogger.com/profile/14701175688355441953noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6222856099834798202.post-64069556792017438282012-02-09T21:14:04.297+02:002012-02-09T21:14:04.297+02:00Zaman çok değişti Figen ablacım :) Ben de öperim s...Zaman çok değişti Figen ablacım :) Ben de öperim seni...Cebimdeki renklerhttps://www.blogger.com/profile/01553273867288079135noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6222856099834798202.post-4872430287395377462012-02-09T18:46:35.868+02:002012-02-09T18:46:35.868+02:00bizler ne yokluklarla büyümüştük..
oysa şimdikiler...bizler ne yokluklarla büyümüştük..<br />oysa şimdikiler şımarık ya :))))<br />heeey gidi günler heyyy be can :))))<br />çok öpüyorum seni :)figen ablahttps://www.blogger.com/profile/09368512367878050223noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6222856099834798202.post-29374901950598909752012-02-08T10:52:59.627+02:002012-02-08T10:52:59.627+02:00Deep, çok teşekkürler.
Tülin Hanım, sizin dönem...Deep, çok teşekkürler. <br /><br /><br />Tülin Hanım, sizin döneminizde çocukluklar daha da güzeldi sanırım. Daha da coşkulu... Söylediğiniz gibi daha temiz, şeffaf... <br />Çok teşekkürler paylaşımınız için. Şem-çata için ayrıca teşekkürler. Çok sağolun :) <br /><br /><br />Mavi' cimm, anneler böyle disiplinliymiş işte o zamanlar. Annemin bamya teorisi de tek değilmiş, her annenin farklı teorileri varmış işte aynı yola çıkan. Kuru fasulye ve kek hamuru teorileri öğrendim bu yazı sayesinde :) Bir zamanlar çok gaddarca gelmişti düşününce ama şimdi biraz hak veriyorum sanırım...Cebimdeki renklerhttps://www.blogger.com/profile/01553273867288079135noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6222856099834798202.post-60662038052263195332012-02-08T09:34:36.391+02:002012-02-08T09:34:36.391+02:00rengimmm bamya meselesine şaşırdım ya cidden yani ...rengimmm bamya meselesine şaşırdım ya cidden yani keşke bende öyle olabilsem dedim olmalı olmalı ki bu çoçuklar her dediginin olmıycagını anlasınlar en ufak şeyi bile aglayarak yaptırıyorlar bana :(maviihttps://www.blogger.com/profile/15392337740532383727noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6222856099834798202.post-43116331782284583592012-02-08T09:14:43.749+02:002012-02-08T09:14:43.749+02:00Bizler de ihtilal bebekleriyiz Rengim..
Radyolu gü...Bizler de ihtilal bebekleriyiz Rengim..<br />Radyolu günlerin,yazlık sinema gecelerinin hiç yorulmayan çocukları olduk sonra.Komşularla deniz ,piknik keyiflerinin yapıldığı hafta sonlarıydı en sevimli beklentilerimiz.<br />İnsanlar cam gibi şefaf,kalplerse evlerin kapısı gibi her gelene açıktı.<br />Şimdi kapılar da kalpler de kilitli sanki..Ne acı..<br /><br />Yazdıklarını okumak zevkti Rengim.<br />Teşekkürler.<br />Bu arada,şem-çata fotoğrafı var bloğumda.Senin için.<br />Sevgiler canım.tülinhttps://www.blogger.com/profile/08565977165963841776noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6222856099834798202.post-91128529429233950812012-02-07T22:32:54.019+02:002012-02-07T22:32:54.019+02:00ne güzel bi yazı bu. ama işte hayat değişiyo. ve ç...ne güzel bi yazı bu. ama işte hayat değişiyo. ve çovukken mutlu olmak büyük şanstır diy mi.<br />:)deeptonehttps://www.blogger.com/profile/05023763781049278946noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6222856099834798202.post-42037693353058941032012-02-07T17:06:10.846+02:002012-02-07T17:06:10.846+02:00:) Nil benim hatırladığım Sindy' nin de çakmas...:) Nil benim hatırladığım Sindy' nin de çakması demek ki sarışın bile değil :)Cebimdeki renklerhttps://www.blogger.com/profile/01553273867288079135noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6222856099834798202.post-18372249719690393552012-02-07T16:00:59.299+02:002012-02-07T16:00:59.299+02:00Güldüm sana, söylene söylene yatmışsın:) Kıyamam b...Güldüm sana, söylene söylene yatmışsın:) Kıyamam ben sana.<br /><br />Sarışındı :) <br /><br />parmak çikolata tabi yaa,ah Renk'im canım benim,ne güzel çocukluktu ya bizimkisi,di mi ama ya...nilhttps://www.blogger.com/profile/05606911385567233480noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6222856099834798202.post-3056063498236135222012-02-07T11:33:58.201+02:002012-02-07T11:33:58.201+02:00Ülker`cim, Newsweek dergisine ulaşmak pek mümkün d...Ülker`cim, Newsweek dergisine ulaşmak pek mümkün değil ama "dijital yerli-dijital göçmen" diye arama yaparsan pek çok yerde alıntılar var.<br /><br />Mesela DW Türkçe olarak:<br />http://www.dw.de/dw/article/0,,5902258,00.htmlMutlu Ellerhttps://www.blogger.com/profile/17658580535286480709noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6222856099834798202.post-79144939788333138732012-02-07T10:52:28.519+02:002012-02-07T10:52:28.519+02:00Huzur’ um, sen ne duygusal kadınsın böyle. Canım b...Huzur’ um, sen ne duygusal kadınsın böyle. Canım benim. .Üzdüm yine seni. Sen bakma bana. Bak Nazan ile Fiamma da yapmışlar Huzur poğaçası, onlar da çok sevmişler, meşhur oldu senin tarif. mde<br />Tatlım benim çok sağol desteğin için, ama üzülme. Buruk bir gülümseme kabul edilebilir ama üzülme. Hobilerimden de vazgeçmeyi hiç istemem ben merak etme :) <br /><br /><br />Sevgili Küçük Kurbaa, senin yorumunla anladım ki bir kez daha her bir kuşak arkasından geleni değerler bakımından kendinden eksik görüyor. Sen yakın geçmişte yaşamışsın çocukluğunu ama şimdiki çocuklar sana da farklı geliyor işte. Devinim öyle hızlı ki değil mi ? Benden de sevgiler. :)<br /><br /><br />Alanay’ cım, ne güzel söylemişsin, ayda bir alınan sarelleleri kim bilmez, nutella yoktu ki ithalat yoktu zaten. Almanya’ dan gelen akrabalar getirirdi bir çok zaman kahve ve çikolatayı dimi… Sen de yazmışsın ya çocuklar kullanıyor artık “bakarız” ı diye.. Ben hala kimseye bakarız demiyorum, çocukluğum boyunca en çok duyduğum sözlerden biriydi oysa… Annemle babama bile söylemedim hiç :) Çok teşekkürler...<br /><br /><br />Nar çiçeğim, söylediğim gibi herşey ve herkes değişti, çocuklara söylenecek söz yok o nedenle. Kıyaslayamıyorum ki şartlarımızı… Özlenilen çocukluk mu bilmiyorum, yani o çağlara dönmeyi istemem ayrı özlemle anmak daha keyifli :) 20 li yaşlarıma dönmeyi de istemem misal. Ben yaşımdan da yerimden de mutluyum aslında. Yaş alıyoruz evet, kimi zaman aldığımızdan çok yaşlanıyoruz, kimi zaman da yerimizde sayıyoruz. Hislerimiz belirliyor yaşımızı sağlıklı isek… <br /><br /><br />Fiamma’ cım, 80’ ler dizisinin ilk bölümünü izledim, sevdim de… Evin kızının saçlarına bittim, kaset doldurma olayı, soba, kestane, sevdim… Aslına bakarsan hatırlıyorum bizden birkaç yaş küçükler bile farklı idi ama ablamla benim aramda o kdar fark yok bu anlamda yani bizler kırılma noktası olabiliriz haklısın… Biz hiç şımartılmadık dimi… Babam akşam eve gelirdi, hiç muhatap olmazdı bizimle ya… Tek sorusu okul nasıl geçti olurdu o kadar… Şımartılmadığımız için şimdi de şımaramıyorum ben misal… Naz yapamıyorum, kapris yapamıyorum… Neyse uzatmiim. Şımartılmak ben de ister miydim diye düşündürdün beni :))Cebimdeki renklerhttps://www.blogger.com/profile/01553273867288079135noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6222856099834798202.post-4455989535782523882012-02-07T10:29:38.270+02:002012-02-07T10:29:38.270+02:00Nazan’ cım, çok teşekkürler, seninle de aynı kuşağ...Nazan’ cım, çok teşekkürler, seninle de aynı kuşağın çocuklaryız zaten. Unutulmaz yıllardı evet. Çok romantik çocuklardık biz. ideallerimiz de romantikti elbet… <br /><br /><br />Sevgili Hobby Dünyası, ne güzel ifade etmişsiniz. Malzemenin adı değişse de yöntem aynı işte. Bize kazandırdıkları çok da farklı değil :) Siz kendinizce çok güzel bir yöntem bulmuşsunuz bazı değerleri kazandırmak için. Hem faydalı oluyorlar hem de öğreniyorlar. Mutlaka faydası oluyordur. Almadan vermeyi de öğreniyorlar ayrıca bu şekilde. Başarılar size ve kolaylıklar. Paylaşımınız için ayrıca teşekkür ederim. <br /><br /><br />Sevgili Hypo, bir kere baştan söyleyeyim hayatta bırakamam yastıkları, sepetleri :) Hobi candır ama değil mi :) <br />Yazmak da kıymetlim aslında kendimce, evde o kadar çok defterim var ki herşeyi kaydettiğim… Özellikle mutsuzluk anlarında yazardım eskiden. Mutluyken yaşamaktan yazmaya vakit bulamazdım. Neyse … <br />Beğenmene sevindim. Çok teşekkürler <br />Bu arada kağıt kokusunu ben de çok severim o yüzden bu e-kitap olayını anlamıyorum. <br /><br /> <br />Nil’ im canım arkadaşım, seninle de modelimiz aynı bizim tabi… İlginçtir bak bulgur pilavı bizde de olaydı. Mercimekli :) Çok severdim, hala severim. Erik çıkınca ne sevinirdik dimi? Kirazdan küpe yapardık. <br />Sindy’ i de hatırlıyorum. Esmer miydi o ? :) <br />Ben de ilk biriktirdiğim para ile bir yeşil süet timberlend almıştım da eve getirdiğimde özür dilemiştim, şimdi gülerek hatırlıyorum ama utanmıştım… <br />Bizim masallarımızda herşey vardı söylediğin gibi ölümler de. Şimdi sizin işiniz çok zor Nil’ cim, bu kadar ince eleyip sık dokumak yine bizim kuşağa düştü yani. Daha önce de yazdım ama annelerimizin gözüne bakarak büyüdük şimdi de çocuklarımızın gözüne bakıyoruz işte. Çocukların da işi zor ama en çok annelere düşüyor yine işte… <br />Sağol tatlı arkadaşım. <br /><br /><br />Aslı’ cım, çok sağol. Bizdeki bamya sizde kuru fasulye olmuş. Ama sonuç aynı işte. Anne kazanmış. <br />Zaman çok değişti, teknoloji acımasız. O kadar çok şey sunuluyor ki çocuklara, onlar masum aslında. Çözüm zor gerçekten. Tüm yük bizde yine işte. O ince çizgiyi kaçırmadan Ecer’ in söylediği gibi, varlık içinde yoksunluk hissi yaşatmadan yok kavramını öğretmek lazım ama zor…Cebimdeki renklerhttps://www.blogger.com/profile/01553273867288079135noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6222856099834798202.post-48321059066676930032012-02-07T09:54:11.540+02:002012-02-07T09:54:11.540+02:00Öncelikle hepinize tek tek teşekkür etmek istiyoru...Öncelikle hepinize tek tek teşekkür etmek istiyorum. Dün gece uzun uzun yazdım yorumlarınıza cevaben ama bağlantım kesilmiş yazdıklarım gitti. Kendi kendime söylene söylene gidip yattım, şimdi yeniden vira bismillah dedim hadi hayırlısı :)<br /><br />Esra’ cım, hepimiz bir şekilde aynı dönemlerin başlarından sonlarından yakalamışız demek ki… Sizde Eti Pufken süpriz bizde de parmak çikolata idi. Bir tane bile olsa paylaşırdık tam ortasından kesip. Çok haklısın ben de şimdi zamane çocuklarına ne hediye alacağımı şaşırıyorum. Herşeyin en güzeline sahipler zaten. Şimdiki ailelerin işi daha zor çünkü söylediğin gibi varlık bol. Nasıl yoksun bırakırsın çocuğu… Çok teşekkürler katkın için. :) <br /><br /><br />Semi’ cim demek modelimiz aynı bizim 73 :) İyi modeldir aslında :) <br />Söylediğin gibi o zamanlar ailelerimiz bizim psikolojimiz üzerine bu kadar kafa patlatmazdı. Çocuk işte denilip geçilirdi. Kadın belki evdeydi daha çok ama o kadar çok işi vardı ki çamaşır, bulaşık, süpürge. Çocuklar da bir şekilde büyüyordu işte. Karnı tok sırtı pek… <br />Karamsar olmamak lazım zaten sonuna kadar katılıyorum sana. Çocuklara varlık içinde yok kavramını, sonra kavramını, beklemeyi sabretmeyi öğretmek o kadar zor bir iş ki. Çok iş düşüyor şimdiki ebeveynlere.<br />Dijital göçmen ve yerli kavramlarına çok yabancıyım ama merak ettim bulup okuyacağım. Çok teşekkürler, benden de sevgiler :) <br /><br /> <br />Dilek Hanım’ cım, hepimiz bir şekilde özlem içindeyiz demek ki ama çocukluk kavramı ve hissi mi özlenen yoksa o zamanki değerlerimiz mi bilemiyorum. Bizim disiplin konusundaki zayıflığımız belki de disiplin edilmek için bize yapılanlar yüzünden onu da bilemiyorum. Ama genelde psikoloji “biz çok çektik çocuklarımız çekmesin” ya da “ amaan bir kere çocuk olunuyor mahrum kalmasın evladım” oluyor sanırım. <br />Dilerim evladın da senin özlediğin kadar güzel bir çocukluk geçiriyordur ve yine mutluluk ve özlemle anar çocukluğunu büyüdüğünde. Çok teşekkür ederim hislerini paylaştığın için. <br /><br /><br />Neval Hanım, desteğiniz için çok teşekkürler. Şimdiki anneler değil de çocuklar bizi bakışları ile yönetiyor sanırım değil mi? Biz hep annelerimizin gözüne bakardık, şimdi de evlatlarımızın gözüne bakıyoruz, mutlu mu huzurlu mu diye. Bizim kuşağın payına da bu düşmüş demek :)<br /><br /><br />Ecer bir cümle ile özetlemişsin tüm yazıyı, yoksun bırakmadan yokluğu öğretmek en zoru işte. Semi’ ye de söylediğim gibi zamane ebeveynlerinin arafı da bu işte. Çok teşekkürler.Cebimdeki renklerhttps://www.blogger.com/profile/01553273867288079135noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6222856099834798202.post-54629162807423192212012-02-07T01:35:33.531+02:002012-02-07T01:35:33.531+02:00Cebimdeki Renklerciğim, git geri ,git geri neredey...Cebimdeki Renklerciğim, git geri ,git geri neredeyse bir 10 yıl oradaki bizi düşün ve gençliği gel yama 80 lere, al işte benden de o kadar dedim yazdıklarını okurken. TV1 de sanırım salı günleri 80ler dize komedi bir dizi var bir seyret. Biz abuk bir çocukluk yaşadık, yokluğun çok olduğu arzulara gem vurulduğu bir dönemdi, yine de güzeldi yaşadığım çevre açısından ve bakıyorum da özellikle kırılma noktası sanırım bizimle başlıyor.Yine de bir yanım gözlemlediğimde bugünün çocukları gibi olmak ve şımartılmak çok isterdi.fiammahttps://www.blogger.com/profile/15824922243234653140noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6222856099834798202.post-90899836881531207162012-02-06T23:44:49.327+02:002012-02-06T23:44:49.327+02:00Sevgili rengim.. ;)ben de ahkam yapmadan yorum yap...Sevgili rengim.. ;)ben de ahkam yapmadan yorum yapmaya calisayim..;)) diyecegim su.. Bizlerin elinden cep telefonu, i phone, i pad, laptop düsmezken, cocuklardan döndön tapacim oynayip , cember cevirmelerini bekleyemeyiz tabi.. Bizler de degistik ister istemez.. Cocuklarimiz bizden daha farkli..eskiye özlem hepimizde var.. Okuyunca tüylerim diken diken oluyor yazini.. Cok hos.. Özlenen belki de cocuk kalmak ...yas ileleyince zaman daha cabuk geciyor..dur durak bilmiyor..daha dün kendim cocuktum diyorum..bilinen sona yaklasiyor olmak belki de geride kalanlari daha bir tatli yapiyor.. Belki oldugundan da tatli...Daha da hüzünlü oluyor insan .. Vakit gecti gecer diye...;(((((Nar cicegihttps://www.blogger.com/profile/07292873314883135796noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6222856099834798202.post-21069258765439836012012-02-06T22:06:50.126+02:002012-02-06T22:06:50.126+02:00geçen sene Kristın Hannah'ın "kış bahçesi...geçen sene Kristın Hannah'ın "kış bahçesi" ni bir gün ve bir gece de okuyup salya sümük olmuştum.içim o kadar acımıştıki!biz ne kadar şanslıymışız büyürken diye düşünmüştüm.insanlar ne acılar ve ne yokluklar çekmişlerdi...şimdi o nesil ile bizim nesili kıyaslayıp şımarıklığımızı düşündüğümde şuan ki nesili bir yerlere de koyamıyorum!masallarımız,kestane keyiflerimiz,ayda bir alınan cam kavonozdaki sarellelerimiz,bez bebeklerimiz,sırtımıza atılan terlikler yada oklava darbeleri geride kaldı.<br />"tamam anne bakarız" <br />bakarız bizde bu şekilde devam ediyor:(Dolunay -Alanayartshttps://www.blogger.com/profile/14216019205104778941noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6222856099834798202.post-63300606655042154482012-02-06T21:12:16.792+02:002012-02-06T21:12:16.792+02:00şahane bir anlatım olmuş elinize yüreğinize sağlık...şahane bir anlatım olmuş elinize yüreğinize sağlık.<br />Gün geçtikçe çocuklar haketmek kelimesinden hızla uzaklaşıyor. Yani eskiden bi şeye sahip olmak için önce haketmek gerekirdi iyi bir karne ya da düzgün davranışla..<br />Şimdi aileler mecburmuşcasına çocukların yaklaşımı.. Yani yakın geçmişte bi çocukluk yaşadım ben ama git gide durum kıymet bilinmez bi hal alıyor...<br />sevgiler;)just not found.https://www.blogger.com/profile/10979074534221191108noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6222856099834798202.post-53281276679021864292012-02-06T20:13:44.729+02:002012-02-06T20:13:44.729+02:00yazın ne kadar içten ne kadar samimi,aslında kendi...yazın ne kadar içten ne kadar samimi,aslında kendimden çok şeyi özdeşleştirerek okudum,ama yazmıcam sonra kötü oluyorum o anda okurken hatırlıyorum ama tekrar yazarak anımsamamak en iyisi,,ne keyif verdi bilemezsin azıcık acıtarak...yaz ama hobilerinden de asla vazgeçme :) Sevgiler canım..HoBiHuZuRhttps://www.blogger.com/profile/12358740504747011489noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6222856099834798202.post-69596274856280189872012-02-06T19:54:53.478+02:002012-02-06T19:54:53.478+02:00Sanırım bir iki eksik veya fazlayla hepimizin yaşa...Sanırım bir iki eksik veya fazlayla hepimizin yaşadıkları aynıymış Rengim. <br /><br />Bamya meselesi bir örnekleme, bizdede kurufasulyede yapılmıştı o :) annem mutlaka yenecek dedimi, eninde sonunda yenirdi.<br /><br />Şimdiki çocuklar doyumsuz verdikçe daha fazlası isteniyor. Çözümü nedir bilemiyorum..AslıASLIhttps://www.blogger.com/profile/15007692890499091175noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6222856099834798202.post-56577074280908504832012-02-06T17:44:30.440+02:002012-02-06T17:44:30.440+02:00O kadar güzel yazmışsın ki, o denli bizim ev gibi....O kadar güzel yazmışsın ki, o denli bizim ev gibi.Biz de yoksun büyümedik ama herşeyin bir zamanı vardı. taze soğanın bile mevsimi, ben ve kardeşim kemal sunal filminde görüp bugur pilavı ayran ve taze soğan hayali ile zamanını beklerdik.Dünyanın en mutlu çocuklarıydık bulgur pilavı yedik bir de taze soğan eşliğinde yedik diye. <br /><br />Mutluluktu yaz başı çıkan meyvalar. Bizim şimdikiler gibi yığınla oyuncağımız yoktu.Uzaktan kumandalı araba zenginlikti.12 yaşında koca kızdım, barbiyi annemler alamaz pahalıydı, para biriktirdim, sindy aldım. Melis oynar geldiğinde hala.<br /><br />Kırmızı ayakkabı bayramda alınırdı.İki bayram giyilirdi. Bu kadar çeşit çikolata yoktu. Sebze yemeği yenilmeden aç kalkılınırdı. Aç çocuklar hatırlatılır o yemek boğazına dizilirdi utancından.<br /><br />Anne bakışı denilen bakışı bizim çocuklarımız da söyleyecek mi bilmem,kırmızı başlıklı kızda kurt ölürdü bize masal olarak anlatılırdı. Ben o kurt ölüyor diye kitabı almadım çocuğumun psikolojisi bozulur diye...<br /><br />Biraz da biz yapıyoruz aslında.Biz mutlu çocuklardık. Tek korkumuz kim o demeden kapıyı açma, sokakta tanımadığından şeker alma. Bizim çocuklarımızın çıkacağı sokak da yok.<br /><br />Öyle işte...nilhttps://www.blogger.com/profile/05606911385567233480noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6222856099834798202.post-29487628523729895832012-02-06T17:26:53.345+02:002012-02-06T17:26:53.345+02:00herşey daha kıymetliydi cümleni sevdim.
dersler, n...herşey daha kıymetliydi cümleni sevdim.<br />dersler, notlar ve komşular.<br />çok güzeldi.<br />bizim devirleri anlatan bir yazı. kendimden içinde hep bir şyler buldum.<br />her cümleni ve her satırı içime ala ala okudum. kağıda yazılmış olsaydım koklardım. severim mürekekp ve kağıt kokusunu.<br />sen bu yolda devam et.<br />bırak yastıkları başkaları yapsın:)hypohttps://www.blogger.com/profile/02460268437300770857noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6222856099834798202.post-65076837762229346522012-02-06T17:08:19.600+02:002012-02-06T17:08:19.600+02:00Sizin bamya hikayesi gibi benimde bir kek hamuru h...Sizin bamya hikayesi gibi benimde bir kek hamuru hikayem var.Annemin yaptığı kekin kasede kalan kısmını yalamak iki kardeş en büyük derdimizdi.Bir gün öyle bir kavgaya tutuştuk ki annem yeniden bir kek hamuru çırptı ve önümüze koydu. Bu bitecek dedi.Başta çok sevindik ama sonra ...bitmek bilmiyor...annem bitecek diyor...Bir daha asla kek hamuru için kavga etmedik...Aynı kavga benim çocuklarım arasında da oldu.Ama ben keki kalıba dökerken ikisine de biraz ayırdım. Annemle aramızdaki fark otorite kurmamam sanırım.İsteme konusuna gelince ben şöyle bir şey yaptım. Çocuklarımla birlikte yoksul ve çocuklu bir aile için alış-veriş yaptık ilk alışverişi onlar yönetti.Sonra birlikte bu aileyi ziyarete gittik.1-2 saat onlarla oturduk misafirleri olduk.Onların evinde zaman geçirmek onların çocukları ile oyun oynamak çocuklarımın onların hayatını gözlemlemesi içindi.Yaptıkları alış verişin ne kadar anlamsız olduğunu gördüler. Bir ay sonra ki alış-verişte benden daha temkinliydiler.Bu ziyaretlerimiz hala sürüyor O çocuklarla birlikte büyüyorlar.Ben onlara bir şey isterken tutturmamayı böyle öğrettim. Bazı şeyler lüks ise tutturmanın anlamsızlığını yaşasınlar istedim.My Hobby Worldhttps://www.blogger.com/profile/08939358803587303584noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6222856099834798202.post-64020929072646846962012-02-06T16:35:29.372+02:002012-02-06T16:35:29.372+02:00Eskilere götürdün Rengim.Her şeyin az olduğu ama d...Eskilere götürdün Rengim.Her şeyin az olduğu ama değerli olduğu, dostluğun, komşuluğun ve manevi değerlerin hissedildiği en önemlisi insanların ideallerinin olduğu yıllar.Özlememek mümkün mü?Nazanhttps://www.blogger.com/profile/15950572557890510557noreply@blogger.com