Bir "98. Geleneksel Bir Süre Ortadan Kaybol Sonrasında Bloga Dön ve Alabildiğine Bırlan" konulu yazıyla daha karşınızdayım. Yani yaratılan üretilen bir iğne yok, yaptık ettik, olsaydı iyiydi ama falan filan laf kalabalığı....
Yine günler olmuş yazmayalı, ben bi ara mı versem acaba, yani resmi bir ara.
En azından göğsümü gere gere ara verdim ki ben yazmıyorum derim kendimce.
Neler yaptın da geçti gitti günler camiadan(!) uzak derseniz hiiiiç derim ama yine de bir özet (gerçekten özet bak devam et göreceksin, kısacık) geçmek için buradayım tabi.
Lara' nın doğumgünü, emeklemeye başlaması, türlü çeşit maymunluklarımızdan bahsettiğim yazıdan sonra babaannemiz gelip gitti, evde biraz tadilat tamirat işleri oldu, dıştan izolasyon, içten küflenen duvarların tamiri boyası, güneş enerjisi pöflemiş onun tamiri, temizlik ıvır zıvır.
Sonrasında biz anneanneye gidip geldik bir hafta, anneler günü, kızımla babasından cici hediyeler derken bir ay daha geçti işte neredeyse. Bu arada evlilikte de 5 yılı devirmişiz kaşla göz arasında ki Lara' lı kutlama yemeğimiz de pek eğlenceliydi ama bir fotoğrafımız bile yok çünkü yemek mi yedik Lara' yımı eğlendirdik belli değil. Öyle ki restoranda uzun uzun emekledi, insanlara gözlerini dikip dakikalarca baktı; sonra onlar da doğal olarak bakıp uzaktan da olsa ilgilenince çığlık çığlığa Viki Wiking misali ağlamaya başladı. Ki başımıza geleceği bildiğimizden herkese sırtı dönük oturttuk kendisini, ama işte o yine de göz teması kuracak bir kurban buldu kendine. Yazsam post olur da neyse şimdi :)
Hobilerim cephesinde herşey sütliman yani deriiin bir sessizlik hüküm sürüyor. Tembellik mi, kararsızlık mı, fırtına öncesi sakinlik (?) mi artık ne derseniz deyin(o sonuncu alternatifi demeseniz de olur). Dükkan için ördüğüm bir kaç şapka ve babet dışında hobi dünyasına fevkalade mesafeliyim.
Lara hareketlendiğinden beri bende etrafta ona zarar verecek hiç bir şey bırakmama telaşı, O'nda da sürekli bir emekleme ve ellerimden tutup yürüme talebi var ya işte bu bile bir sebep aslında. Bu arada ağrıyan kollarım, boynum ve belimden bahsedip sizi sıkmayacağım; bebesi yürüme antremanları yapan her ebeveyn bu durumu yaşıyordur zaten. Ne de olsa bebe için dünyanın en önemli iki gelişmesinden biri. Yürüyecek yahu boru mu. İfade ettiği şey daha da büyük tabi, kısmi(!) özgürlük. Bu durum kendisine bir başka şahsiyet de kazandırmadı değil. Özgüven, asabiyet, dediğim dedik(pek bir şey diyemese de henüz, bakışlarıyla konuşuyor malum). Tek başına hareket edebildiğini keşfettiği o güzel 23 Nisan sabahından bu yana sürekli bir işaret parmağı mesaisi, yemeklere itirazlar, önce yiyecekmiş gibi alıp sonra tükürmeler, ısrarla yanıma emekleyip ayağa kalktıktan sonra arkasını dönüp elimden tutup "ıh"lamalar, kalkmamakta direnirsem çığlıklar ve söylenmeler, dış kapı ve balkon arasında sürekli bir volta durumları. Balkondan mahalleye ben de buradayım temalı çığlıklar,.. Sinirlendiğinde ellerini kollarını öfkeyle sallayıp, bildiğin söylenmeler, kaşlarını çatıp dudaklarını büzerek üzerimde hakimiyet kurma çalışmaları. Bunlar da işe yaramazsa koklayıp yalamalar, yanaklarını yanaklarıma sürüp kikirdemeler...
Hayat böyle geçip gidiyor işte :)
Hal böyle olunca ben de neyleyim hobiyi, benim hobim içimde diyerekten serdim. Dikmek istediğim yazlık şapkalar, tiril tiril elbiseler, örmek istediğim merserize salaş kazaklar, gerçekleştirilmeyi bekleyen DIYlar, hele ki okumak istediğim bloglar, kitaplar beklesin biraz daha. Ben evin standart işlerinin altından kalkayım, Lara' yı kazasız belasız yürüteyim, büyüteyim, kendi psikolojimi de en az hasarla bu günlerden geçireyim buna da şükür derim. Zira Antalya' nın muhteşem, harika, tadından yenmez, yense de sindirilmez yaz ayları başladı. Vatana millete hayırlı olsun...
Hayat böyle geçip gidiyor işte :)
Hal böyle olunca ben de neyleyim hobiyi, benim hobim içimde diyerekten serdim. Dikmek istediğim yazlık şapkalar, tiril tiril elbiseler, örmek istediğim merserize salaş kazaklar, gerçekleştirilmeyi bekleyen DIYlar, hele ki okumak istediğim bloglar, kitaplar beklesin biraz daha. Ben evin standart işlerinin altından kalkayım, Lara' yı kazasız belasız yürüteyim, büyüteyim, kendi psikolojimi de en az hasarla bu günlerden geçireyim buna da şükür derim. Zira Antalya' nın muhteşem, harika, tadından yenmez, yense de sindirilmez yaz ayları başladı. Vatana millete hayırlı olsun...
Ülkerciğim, hiç şaşırmadım bu duruma desem inanırsın değil mi? Benim torunum da aynen bu aşamada. Yemek maceraları, sinirlenip, anneye hükmetme çabaları, işaret parmağını hiç indirmemesi vs. Bunlarda çabucak geçecek. Doğal büyüme egzersizleri hepsi. Sonra, benim gibi büyüyüp evlenen kızına şaşkın şaşkın bakacaksın. "Ya.. zaman nasıl geçti" diyerek. :) Darısıbenim gibi torununu görmeye İnşallah.
YanıtlaSilGülsüm ablacım öyle enteresan ki gerçekten bütün bebekler aynı ilkbaşlarda. Giderek bize göre sekilleniyorlar işte farklılaşıyorlar.
SilSöylediğin gibi çok hızlı akıyor zaman ve büyümesinin her anına tanıklık edebildiğim için şanslıyım aslında. Senin gibi bakiyorum anneliğe zaten biliyorsun ve hep O'na teşekkür ediyorum bunları yaşattığı için bana. Zeynep ve Gülbilge'yi de takip ediyorum keyifle. Teşekkürler güzel dileklerin için de ayrıca.
Sevgiler :)
Daha sık anlatır mısın lütfen Ülkercim, lütfen yani, ister Lara'yı, ister Antalya'yı, ister hobisizliğini :)) Çok büyük zevkle okuyorum seni bilesin :)
YanıtlaSilKuzunun halleri çok tatlı, en güzel zamanları dememe gerek yok ama alamadım kendimi demekten :)
Öperim çok...
Esen' cim keşke her gün yazabilsem ama bu konuyu çözemedim bir türlü :)
SilÇok teşekkür ederim sağol güzel yorumların motivasyonun için de en güzel günleri demeyeydin iyiydi :)))
Ben de öperim :)
larayı sevgiyle öpüyorum...
YanıtlaSilÇok teşekkürler Figen ablacım tekrar geçmiş olsun senin kuzuya da...
Sil:))canımcım sen biraz daha sereceksin.tecrübeliler yazıyor söylüyor bak:) o minik karelerde gördüğüm totosunu sıkıştırımak dolma biber kollarını mıncıklamak isteğim feci kabardı.türkçeyi yeni öğrenen yada bu kültüre yabancı biri okusa ne biçim insanlar diyecek bu yoruma ama bizde öyle işte:))
YanıtlaSilkendi yol hikayenizi yazarken daha ne keyifli yorucu ama bir o kadarda muhteşem anlarınız olacak.önemli olan her anın tadını çıkarmak gerisini boşver.yeterki sağlıklı olun.
bu arada tebrik ediyorum canım.daha nice sağlıklı mutlu güzel yıllarda birbirinize olan sevginizin büyüyerek sizi beslediği uzuuun yıllar diliyorum.
ikinizide sevgiyle öpüyor ve kucaklıyorum.
Antalya 11 yıl tatil mekanımız oldu sıcağını bilirim kendinize aman dikkat edin.(gereksiz olsada yazmak istedim:)
Dolunay' cım çok teşekkürler haklısın sağlığımız yerinde olsun da gerisi hallolur. Çok öpüyorum sizi ve yolunuz düşerse muhakkak ararsın biliyorum :)
YanıtlaSil