Allah düşürmesin.

Geniiiş anlamlı bu iki kelimeyi tam da anlamı üzerine kullanıyorum ki yaşamayan bilmez Allah düşürmesin. Düştüm ordan biliyorum. 

Biliyorsunuz tez canlı, hafif panik, hiç bir şeye yetişemiyorum diye bıdılayıp hızlı hareket etmeye takık bir bünye olarak namım yürüdü. 

Lara' nın babası bu hafta izinli. Pazartesi günü ben de fırsat bu fırsat deyip ufak çaplı bir temizlik operasyonuna girdim. Ki haftanın geri kalanında da fırsat bu fırsat furyasından kuaför, alışveriş filan gibi dış kapsamlı planlarım vardı. Onlar parktayken elektrik süpürgesi olayına girdim; hatta salonu bitirdim ve geriye kalan silme, toz alma işlerini de baba kız tatlı tatlı oynarlarken hallettim. En son banyoyu da temizleyip klasik olarak banyo yapıp yayılma pozisyonuna geçmek niyetim. Yoruldum ama keyifliyim malum temiz ev filan. Ama işte erken sevinmişim çünkü banyoyu temizlerken olanlar oldu ve ıslak zemin-çıplak ayak ikilisi her zaman olduğu gibi doğru çalıştı, ayak kaydı zemin kaydırdı ve kadın yeri boyladı. O kadar hızlı oldu ki herşey nasıl olduğunu sonradan düşünerek keşfettim yeminle. Elektrikler kesildi zannettim; o kadar dünyam karardı yani. Kalkabildiğimde kapının ardından sesi geliyordu eşimin, iyiyim dedim ama sanırım bir kaç saniye bilincim uçtu. Dışarı çıkmadan evvel aynada kendime baktım ve alnımın sağ tarafındaki mor cevizi gördüm, anında görüntü. 

Dışarı çıktım, endişeli bir çift göz doktora gidelim dedi, iyiyim dedim, gittim uzandım. Endişeli ses beni takip edip bir kaç kez daha doktora gidelim dedi sanırım ama ben ne dedim bilmiyorum. Yaklaşık 10-15 dakika sonra başımın dönmesi ve gözümün önünde uçuşan kocaman kara sinekler kaybolmaya başlayınca banyoya geri döndüm; ama terliklerimle :) Ve ne yaptım biliyor musunuz: tabi ki  temizliği bitirdim. Yarım mı kalsaydı ama yapmayın.... Sonra banyomu yaptım çıktım bir de baktım mor ceviz mor limon olmuş. Ailemizin doktoru ablamı aradık, sorduk, sorulan soruları cevapladık; rahatladık, yayıldık. Mor zemin, giderek renk, yer ve büyüklük değiştirdi. En son dün baktım ki  aşağı doğru fazlaca indi, gözümü sardı, tam bir şiddet mağduru kadın görünümündeyim. Söz dinledim, doktora gitmiyorum diye kızıp "bari bir eczaneye git bir şey al da sür" diyen arkadaşımı dinledim gittim eczaneye. 

Eczacı beni görür görmez ne yaptın kendine diye sordu acı dolu bir ifade ile; makarasını yaptık adam dövdü fena dövdü diye; şakası bile kötü biliyorum haklısınız. 

Neyse tam da bu iş için müthiş bir jel varmış, acısını da şişliğini de morluğunu da alırmış. Aman ihtiyacınız olmasın. Aldım jelimi sürdüm, gerçekten de işe yaradı. Geçti demiyorum o biraz zor. Alnımın sağ yanı hala şiş ve mor ama gözümün etrafı daha bir felaket, siyahtan mora tam bir bombeli gök kuşağı. Fotoğraf paylaşmak isterdim, niyetliydim de ama ailecek düşündük taşındık vazgeçtik; korkutmaya hiç gerek yok ki sizi... Ya da aklınızda o şekilde yer etmeye... Dayak yemiş gibiyim işte özetle. 

Sanırım müthiş işe yarayan jele rağmen şişlikler bir hafta, morluklar da iki hafta kadar benimle. Allahtan güneş gözlükleri ve saçlarımın ardına saklanabiliyorum sokakta ama ona rağmen kendimi kötü hissediyorum.  Gerçek anlamda şiddet mağduru olup, sürekli türlü çeşitli bahanelerle saklayan saklanan kadınlarla empati yaptım sanırım.  Yok yok sosyal mesaj veresim hiç yok...  Hiç olmasın diyeyim sadece.

Hepimize sağlıklı günler...