Aslında TAKMAMAK lazım ama...

Ece' min annesi, Nilhan' cım, mimledi bu kez. Hatta sanırım Deep de mimlemişti bu konu ile ilgili ki o zaten sürekli mimliyor biliyorsunuz, mimmatik. 

Bu vesile ile farkettim ki takıntılarımdan tez vakitte kurtulmam lazım. Takıntı demek önyargı demek bir yerde ve önyargı kötüdür yahu. 

Takıntıların kadar önyargılısın değil mi?. Yoksa bu da mı bir önyargı? 

Tevekkeli değil yazmaya korktum ben bu konuyu, demek ki varmış bilinçaltımın bir bildiği. Çok düşündüm üzerinde ama her seferinde yazmak için açtım açtım kapattım sayfayı, notları aldım aldım biriktirdim, yani çok birikti. Anladım ki ben gıcık bir insanım, taktım mı takıyorum daha da gıcık oluyorum . :)

İnsanlarda taktığım, hazetmediğim hatta gıcık olduğum şeylerle başlayalım. Misal bunlardan bir an evvel kurtulmak lazım çünkü yorucu şeyler, yani bir insanı ya olduğu gibi kabullen ya da hayatından çıkar, takıntılarınla hem kendine hem de etrafına dar etme dünyayı dimi. 

Mesela sürekli kendini öven bir insan düşünün: 

"Ayyy hayatta yalan söyleyemem, beceremem zaten, nefret ederim yalandan" 

"O kadar iyi niyetliyim ki sürekli kazık yiyorum, güvenmiim diyorum yine güveniyorum..." 

"Geçenlerde yemeğe aldım da kaynımları ay parmaklarını yediler ayol" yoruyor beni, takılıyorum... 

Sonra bir de herşeyi bilenler var, üstelik sormadan öğretmeye çalışanlar: 

"Ben onu öyle yapmıyorum şekerim, bak şöyle yapıceksin" 

"Durulama suyuna 2 fiske tuz at bak bir daha soluyor mu rengi?" 

"Aaa yok o öyle değil bak ben anlatayım sana..." 

"O öyle katlanmaz güzelim bak göstereyim..." 

"Ay çocuğun bacaklarını örtsene annesi nazar değer" 

"Üstünü ört annesi kurander var" herşeyi bilir her şeyi ama kendini bilmez. 

Bir de aşırı iltifat eden modeller var: 
"Ayy ne kadar yeteneklisin, kız nasıl yaptın bu kurabiyeleri, enfes enfes..."

“Aman efendim aman bu ne güzellik, parlıyorsun” 

“Ne kadar muhteşem bir iş çıkarmışsın” 

“Hayatımda böyle güzel bir elbise görmedim, bir de yakışmış ki...” 

Sanırım buna örnek vermek çok zor ama düşünün ki bir sohbet ortamı, kalabalık, herkes kendince konu ile ilgili fikirlerini söylüyor ama biri var ki sürekli aynı çemberde dönüp duruyor, desteksiz desteksiz sallıyor,  bilgisi yok fikri çok,… 

Sonra –e harfini yayan, açan, basan, ezen insanlar var, 

Artık demek yerine artıkın, 

Sadece yerine sadecene diyenler. 

Kurnazlar, küçük hesapçılar, içten pazarlıklı, samimiyetten uzak, fesat insanlar, sürekli aba altından sopa gösterenler, kötü niyetliler ... 

Abarttım mı :) 

Korkutmadım inşallah... 

Gelelim diğer takıntılarıma: 

Ben iflah olmaz bir listeciyim, sırf listeler için hep elimin alında olan bir defterim var. Haftalık ve günlük yapılacaklar listelerim: Alınacaklar, yapılacaklar, araştırılacaklar, okunacaklar, dikilecekler, temizlenecekler, gidilecek yerler, görülecek filmler, dinlenecek müzikler. Bir de üstünü çizme zevki var ki tadına doyulmaz :)

Bu ara sürekli bir çok şükür, maşallah, inşallah durumum var, buna da takıldım. 

Saçlarım hiper ötesi dökülüyor ona da takığım bu ara. 

Temizlik konusuna takıldım yine bu ara biraz, ama hoş görüyorum kendimi Lara var ya artık evde ondan, geçer. 

Her şeyin bir yeri olmalı dimi evde, aldığın şeyi de işin bittiğinde yerine koyarsan dağılmaz ev, o zaman da sen toplamak için vakit kaybetmezsin, takıntı sayılır mı bu da? (ığğhh tam anne repliği olmadı mı bu?)

Sıcak fincan ya da ıslak bardak mobilya üzerine altlıksız konulursa gözümü o bardaktan alamam ta ki kalkıp altlığı koyana dek. 

Sonra dondurmaya dayanamam evde çikolata varsa bitirmeden rahat edemem. 

Çok değer verdiğim biri olmasa bile biri beni yanlış anladı ise onu düzeltene dek uyku uyuyamam... 


Yapmayı düşündüğüm planladığım şeyi bir şekilde elimden olmayan nedenlerden dolayı bir türlü yapamadıysam gerilir daralır aklımdan çıkaramam. 


Uzar da uzar ama baktım ki  Nilhan' ım mimlediğinden beri gelip gidip yazmışım artık yayınlayayım da daha fazla uzamasın bu sefer de buna takmayayım.... 


Yeni icraatlarım ve Lara' nın icraatları ile döneceğim yakında ama sıcaklar izin verir de vakit ayırabilirsem... 


Sevgiler hepinize,