En kısa zamanda anlatırım demiş miydim, aradan küsur gün geçti ben ancak oturabildim bilgisayar başına. Tabi ki diş hekimine gittik hemen ertesi gün. 28 Ocak Çarşamba, saat 13:15 :) Tarih sayfamızda yerini alsın ciddi bir hadise bizim için ne de olsa.
|
Muayene sıramızı beklerken |
Geceyi uykusuz geçirdik ateş ve bolca sayıklama vardı gece. Bir yandan diş bu kadar ateş yapmaz diyor iç sesim, bir yandan da tamam canım üşütmüş işte çocuk ya da işte kreşten kaptı yine bir virüs, diş de üstüne tuz biber deyip hayıflanıyorum. Aradım sabahın köründe pedodontist arkadaşım Şule' yi, oğlunu kreşe bırakıyormuş daha, kliniğe gidip ararım sizi dedi ben de Lara' ya lisan-ı münasiple o gün okula değil diş hekimine gideceğimizi anlatmaya koyuldum. Nasıl ağlıyor anlatamam; direnmiyor da, tamam gidelim diyor ama içli içli de ağlıyor bir yandan. Kahvaltı edemedi stresten, hastalıktan bilimum sebepten. Sabah bir de doktorunu aradım ama ulaşamadım klasik, aile hekimimizi aradım bir de, durum budur ne önerirsiniz diye. Adam direk dedi ki "boşverin pedodontisti, bademciktir o, alın 400 lük antibiyotik bir de ağrı kesici 3 günde toparlar." Bir yandan adama çok güveniyorum ama bir yandan da yok artık diyorum görmeden etmeden antibiyotiği dayadı nerden bileyim bademcik olduğunu. Neyse pedodontistimiz dedi ki 13:15 müsait bekliyorum. Çıktık evden gittik kliniğe. Ateş 37,5 ve üstü.
|
Bunu bile denedik ama.. |
Lara' yı kazanmak için çok uğraştı Şule, ciddi performans sergiledi ama Lara Şule' yi sevdi de diş kontrolü hadisesine ısınamadı bir türlü. Neyse ağlaya sızlaya kucağımda muayene oldu bir şekilde. Şule' nin gördüğü, sol alt kısımda benim de gördüğüm minnak çürük başlangıcı ama bu ağrıya o kadarcık çürük sebep olamaz şaşkınlığı. Bademciklerini farkedince olay çözümlendi, ciddi kabarmış iltihap toplamış ve antibiyotik başlanabilir doktoruna danış istersen dedi ayrıldık yanından tüm arızamıza rağmen cesaret bilekliğimiz, sertifikamız ve eldiven balonumuzla. Yalnız ayrılmadan önce dişlerini annene fırçalatmazsan (ki bu da bir arıza konusu idi sadece kendisi fırçalıyordu ve olmuyordu tabi ki) ben fırçalarım dedi ve o da Lara' ya yetti. Artık dişlerini ben fırçalıyorum ki o minnak çürük müdahale gerektirecek bir duruma gelmesin, beslenip büyümesin.
Aradık doktorumuzu, teyzemizi ve aldık antibiyotiğimizi eve yollandık. Aradan çok zaman geçti bunları anlatmak için ama şurubumuzu bitirmeden toparlanmıştı Lara ve dişleri hiç arızasız fırçalatmak da cabası.
Bu arada Şule' yi o kadar sevdi ki ismi sürekli ağzında, sanal konuşmalar yapıyor kendi çapında telefonla ve bak dişlerimi fırçaladım diyor her seferinde.
Bu aralar asıl büyük hikaye 3 yaş kutlaması ve gerçekten kutlamaya değer bir yaşmış 3. Çocuğun (bakınız bebe de demedim bu kez) bu 1 yılda aldığı yol o kadar uzun ve görkemli ki bence. Öğrendikleri, öğrettikleri, yaptıkları, yaptırdıkları.. Anlatmak için sabırsızlanıyorum her anlamda.
Şükür kavuturana :)
YanıtlaSilsevindim valla diş derdinden bir şekilde yırtmanıza :))
Merakla bekliyoruz o vakit anlatacaklarını :)
Sevgiler :)
Hep aklımda yazmak ama bir türlü konsantre olamıyorum işte anlatmaya Esen' cim. Sağolasın dolgu vs gerekseydi anestezi filan çok gerilecektim açıkçası. Daha anlatacağım çoook şey var dur bakalım :)
SilEray her türlü doktoru sever bir tek dişçiyi sevmez. Kontrol amaçlı götürdüm hatta bir kere diş çektirdi tontalak.. Yok doktor ne kadar iyi olursa olsun doktor Eray'ın gözünde sevilmez..
YanıtlaSilÇok çok geçmiş olsun Lara'ya tekrar..Bir de gülüşüne kurban olayım ne güzel gülmüş öyle. Belli ki annesinin kafasına taktığı şey komiğine gitmiş..
Bebeden çocuğa transfer eden Lara'nın doğum günü havadislerini merakla bekliyorum...
Ayla'cım haklı çocuk. Hiç sevmiyorum ben de o koltuğu. Nasıl çektirdiniz dişi genel anestezi mi?
SilO fotoğrafta gülmüyor biliyor musun :) ağzına bakmamam için hem kapatıyor hem ağlıyor hem de hayır diye bağırıyor :))
Çok teşekkürler