Şimdi bildiğiniz gibi ben bu blog işlerinde yeni sayılırım mimmiş, ödülmüş, dürtmekmiş pek anlamıyorum ama sevgili Alanay, nam-ı değer komşum beni mimlemiş cuma günü. Onu da ecnebi bir abla mimlemiş taaa Brezilya' lardan. O da sağolsun bizlere dağıtmış mimi. Bizim de yapmamız gereken dağıtmakmış, bir nevi saadet zinciri ki zor iş. Kimi istemez, kimi neden ben yokum der, kimine zor gelir, kiminin eli ayağına dolaşır benim gibi dev bir sorumluluk olarak hisseder ne edeceğini bilemez :)
Kimseyi zora sokmak da üzmek de istemem ama görevi de yerine getirmek lazım o nedenle şimdiden hem bahsi geçenlerin hem de geçmeyenlerin affına sığınırım.
Kimlerden bahsetmeli diye düşünürken en kolay aklıma gelenler bugün ziyaret ettiklerim oldu ki zaten hepsini hepiniz tanıyorsunuz.
Mesela Nilgün. Sevgili Nilgün bugün kendisine de yazdım hayatımda tanıdığım en renkli kadınlardan biri. Bir rengarenk ojeleri ve ojelerine uygun kıyafetleri, bir meşhur tavşisi, bir de diktiği müthiş çantalar son zamanlarda. Çok sıcak, candan, marifetli. Bana ilk hoşgeldin diyenlerden blogspot camiasından.
Sonra Proje Çantası var. O da benim gibi Antalya' da yaşıyor. Ayrıca mimar, yarı meslektaşım da sayılır. Bakmayın henüz yüzyüze görüşüp tanışamadık ama nedenimiz var: Evlerimiz Antalya' nın farklı uçlarında olduğu gibi memleketin en sıcak günlerinde farkettik birbirimizi ve henüz fırsatımız olamadı o yüzden ama az buçuk sırdaş bile olduk şimdiden :) Şimal' i, küçük kızı bu yıl okula başladı şimdilerde ödevlerini yapmaktan bilekleri ağrıyor hep tam bir yıldız o, çok şeker maşallah, bir de oğlu var yakışıklı. Nefis fotoğraflar çekiyor ve bu aralar da bir çekilişi var kendi el emeklerinden hazırladığı.
Nilberk var tanımıyor olabileceğiniz ama tanıyınca çok seveceğiniz... Geçenlerde o da benden bahsetmiş blogunda. Ben de buradan onu size tanıtmış olayım hem. Bir süredir takip ediyorum onu; çok tatlı bir oğlu var Berk. Onu anlatıyor daha çok; nasıl matrak bir küçük adam Berk, nasıl akıllı. Bir kaç gün önce doğumgününü kutladılar 3 oldu artık. Nil de bugünlerde spor-diyet-kavitasyon filan derken baya bir odaklanmış durumda kilo meselesine. Velhasıl ben onları takip etmeyi pek seviyorum, gülümsetiyorlar beni sık sık.
Nihal Hanım' ı tanıyorsunuz zaten. Nihal Erpeden. Bir polimer kil üstadı, yaptıkları benim için inanılmaz. Tam bir sanatçı o. Polimer kilden muhteşem işler çıkarıyor, takılar, panolar... Ayrıca bugünlerde benim yaptığım çalışmalarla ilgili de nerelerde değerlendirilebileceğine dair çok güzel fikirler verdi bana sağolsun. Yaptığı bir duvar süsü vardı ki Temmuz ayında bakmaya doyamadım. Ayrıca boncuklarla da nefis takılar yapıyor. Bir de siz bakın bakalım...
Fiamma' cığımı buralarda tanımayanı dövüyorlar biliyorsunuzdur. :) Yani o da usta blog camiasında. Yaptığı minyatürler, minik kuşlar ve ağaçlardan yaptığı, müthiş güzel renklendirdiği, adeta hayat verdiği takıları ile tam bir usta o. Elinden her iş geliyor. Bir de şair sanki. Şiir gibi her bir sayfası, öyküleri... Onu da bu sayfalardan tanıyorum ama hep tanıyormuşum gibi, çok yakınım gibi. Çok yetenekli, yaratıcı, candan, tatlı kadın :)
Leyya var yakınlarda tanıdığım yine çok yetenekli bir kadın. Accaip çantalar dikiyor, o da çantalara hayat veriyor. Çok yönlü bir kadın, kendini anne, eş, hobisever, naturalist ve bugünlerde öğrenci olarak tanımlıyor. O da sanırım benim gibi etnik desenleri seviyor. Tanımadan sevdiğim bir yetenekli kadın daha sizin anlayacağınız. Geçenlerde Nilgün' le matruşka desenli kumaşlardan almak için buluştular ikisi de pek tatlı anlattılar özendim gerçekten.
Ne desem beğenirsin' i bilmeyen yoktur sanırım. Birbirinden tatlı 8 kadın bir araya gelmişler ki içlerinden biri Aslı, zaten kendime çok yakın hissettiğim ve blogunu ayrıca çok sıkı takip ettiğim Aslı' nın burada mimlenmeme nedeni de zaten çok sık mimlenmesi ve muhtemelen sıkılmış olabileceği hakkındaki önsezim nedeni ile bahsi geçmeden bahsi geçen Aslı' dır :) Uzun oldu biraz da düşük oldu ama anlatabildim sanırım başa döndürmeyin beni şimdi... İşte bu blogda bu tatlı kadınlar beğendikleri yapılabileceğini düşündükleri herşeyi bizimle paylaşıyorlar. Süper şeyler buluyorlar emek emek, hepsinin ayrıca blogları var ki hepsi de çok yetenekliler ayrıca. Mavicim de orda, ki kendisi de bana ilk kucak açanlardandır, Nalan Hanım orda, Farfin var, Bahar var. Hepsini ayrı ayrı takip ediyorum zaten.
Mavi demişken aslında ondan da bahsetmeden geçmeyeyim. Dokunduğu herşeyi güzelleştiren güzel kadınlardan. Nedense gözlerinin mavi olduğundan şüpheleniyorum :) Bir de yemek tarifleri veriyor ki bazen yalana yalana okuyorum valla. O da sayfamın ilk konuklarındandır ilk cesaret verenlerdendir, hakkını ödeyemem gerçekten.
İllaki dokuz isim vermem gerekiyormuş komşum öyle dedi ama benim içimden gelen burada yazamadığım blog dostlarımın da isimlerini vererek zaten ziyadesiyle (bugünlerde okuduğum kitap yüzünden sanırım Osmanlıca kelimelere sempatim ziyadesiyle artmış durumda) uzamış yazımı sona erdirmek. Banu abladan bahsedemedim mesela o dedikodu(!) sever ama mim sevmez, zaten onu tanımayanı daha beter dövüyorlar. Figen abladan, Gülsüm abladan ve Nedret Hanımdan da bahsedemedim; Alanay onlardan zaten bahsetmiş, Aslı' cım malum mim delisi oldu zaten kızcağız, sonra Meral Hanım var, Nazan Hanım var, Nalan Hanım, Dilek hanım. Çok var yani....
Bu da benim usulüm olsun, isteyen devam eder, üstüne alınır, istemeyen etmez.
Hepiniz benim arkadaşlarım oldunuz bir kaç ayda, yaşlarımız ne olursa olsun, nerelerde neler yaşarsak yaşayalım, sizlerden öğrendiğim o kadar çok şey var ki hepiniz iyi ki varsınız; sağolun, varolun.
Öpücükler, saygılar, iyi akşamlar, iyi haftasonları.
Kimseyi zora sokmak da üzmek de istemem ama görevi de yerine getirmek lazım o nedenle şimdiden hem bahsi geçenlerin hem de geçmeyenlerin affına sığınırım.
Kimlerden bahsetmeli diye düşünürken en kolay aklıma gelenler bugün ziyaret ettiklerim oldu ki zaten hepsini hepiniz tanıyorsunuz.
Mesela Nilgün. Sevgili Nilgün bugün kendisine de yazdım hayatımda tanıdığım en renkli kadınlardan biri. Bir rengarenk ojeleri ve ojelerine uygun kıyafetleri, bir meşhur tavşisi, bir de diktiği müthiş çantalar son zamanlarda. Çok sıcak, candan, marifetli. Bana ilk hoşgeldin diyenlerden blogspot camiasından.
Sonra Proje Çantası var. O da benim gibi Antalya' da yaşıyor. Ayrıca mimar, yarı meslektaşım da sayılır. Bakmayın henüz yüzyüze görüşüp tanışamadık ama nedenimiz var: Evlerimiz Antalya' nın farklı uçlarında olduğu gibi memleketin en sıcak günlerinde farkettik birbirimizi ve henüz fırsatımız olamadı o yüzden ama az buçuk sırdaş bile olduk şimdiden :) Şimal' i, küçük kızı bu yıl okula başladı şimdilerde ödevlerini yapmaktan bilekleri ağrıyor hep tam bir yıldız o, çok şeker maşallah, bir de oğlu var yakışıklı. Nefis fotoğraflar çekiyor ve bu aralar da bir çekilişi var kendi el emeklerinden hazırladığı.
Nilberk var tanımıyor olabileceğiniz ama tanıyınca çok seveceğiniz... Geçenlerde o da benden bahsetmiş blogunda. Ben de buradan onu size tanıtmış olayım hem. Bir süredir takip ediyorum onu; çok tatlı bir oğlu var Berk. Onu anlatıyor daha çok; nasıl matrak bir küçük adam Berk, nasıl akıllı. Bir kaç gün önce doğumgününü kutladılar 3 oldu artık. Nil de bugünlerde spor-diyet-kavitasyon filan derken baya bir odaklanmış durumda kilo meselesine. Velhasıl ben onları takip etmeyi pek seviyorum, gülümsetiyorlar beni sık sık.
Nihal Hanım' ı tanıyorsunuz zaten. Nihal Erpeden. Bir polimer kil üstadı, yaptıkları benim için inanılmaz. Tam bir sanatçı o. Polimer kilden muhteşem işler çıkarıyor, takılar, panolar... Ayrıca bugünlerde benim yaptığım çalışmalarla ilgili de nerelerde değerlendirilebileceğine dair çok güzel fikirler verdi bana sağolsun. Yaptığı bir duvar süsü vardı ki Temmuz ayında bakmaya doyamadım. Ayrıca boncuklarla da nefis takılar yapıyor. Bir de siz bakın bakalım...
Fiamma' cığımı buralarda tanımayanı dövüyorlar biliyorsunuzdur. :) Yani o da usta blog camiasında. Yaptığı minyatürler, minik kuşlar ve ağaçlardan yaptığı, müthiş güzel renklendirdiği, adeta hayat verdiği takıları ile tam bir usta o. Elinden her iş geliyor. Bir de şair sanki. Şiir gibi her bir sayfası, öyküleri... Onu da bu sayfalardan tanıyorum ama hep tanıyormuşum gibi, çok yakınım gibi. Çok yetenekli, yaratıcı, candan, tatlı kadın :)
Leyya var yakınlarda tanıdığım yine çok yetenekli bir kadın. Accaip çantalar dikiyor, o da çantalara hayat veriyor. Çok yönlü bir kadın, kendini anne, eş, hobisever, naturalist ve bugünlerde öğrenci olarak tanımlıyor. O da sanırım benim gibi etnik desenleri seviyor. Tanımadan sevdiğim bir yetenekli kadın daha sizin anlayacağınız. Geçenlerde Nilgün' le matruşka desenli kumaşlardan almak için buluştular ikisi de pek tatlı anlattılar özendim gerçekten.
Ne desem beğenirsin' i bilmeyen yoktur sanırım. Birbirinden tatlı 8 kadın bir araya gelmişler ki içlerinden biri Aslı, zaten kendime çok yakın hissettiğim ve blogunu ayrıca çok sıkı takip ettiğim Aslı' nın burada mimlenmeme nedeni de zaten çok sık mimlenmesi ve muhtemelen sıkılmış olabileceği hakkındaki önsezim nedeni ile bahsi geçmeden bahsi geçen Aslı' dır :) Uzun oldu biraz da düşük oldu ama anlatabildim sanırım başa döndürmeyin beni şimdi... İşte bu blogda bu tatlı kadınlar beğendikleri yapılabileceğini düşündükleri herşeyi bizimle paylaşıyorlar. Süper şeyler buluyorlar emek emek, hepsinin ayrıca blogları var ki hepsi de çok yetenekliler ayrıca. Mavicim de orda, ki kendisi de bana ilk kucak açanlardandır, Nalan Hanım orda, Farfin var, Bahar var. Hepsini ayrı ayrı takip ediyorum zaten.
Mavi demişken aslında ondan da bahsetmeden geçmeyeyim. Dokunduğu herşeyi güzelleştiren güzel kadınlardan. Nedense gözlerinin mavi olduğundan şüpheleniyorum :) Bir de yemek tarifleri veriyor ki bazen yalana yalana okuyorum valla. O da sayfamın ilk konuklarındandır ilk cesaret verenlerdendir, hakkını ödeyemem gerçekten.
İllaki dokuz isim vermem gerekiyormuş komşum öyle dedi ama benim içimden gelen burada yazamadığım blog dostlarımın da isimlerini vererek zaten ziyadesiyle (bugünlerde okuduğum kitap yüzünden sanırım Osmanlıca kelimelere sempatim ziyadesiyle artmış durumda) uzamış yazımı sona erdirmek. Banu abladan bahsedemedim mesela o dedikodu(!) sever ama mim sevmez, zaten onu tanımayanı daha beter dövüyorlar. Figen abladan, Gülsüm abladan ve Nedret Hanımdan da bahsedemedim; Alanay onlardan zaten bahsetmiş, Aslı' cım malum mim delisi oldu zaten kızcağız, sonra Meral Hanım var, Nazan Hanım var, Nalan Hanım, Dilek hanım. Çok var yani....
Bu da benim usulüm olsun, isteyen devam eder, üstüne alınır, istemeyen etmez.
Hepiniz benim arkadaşlarım oldunuz bir kaç ayda, yaşlarımız ne olursa olsun, nerelerde neler yaşarsak yaşayalım, sizlerden öğrendiğim o kadar çok şey var ki hepiniz iyi ki varsınız; sağolun, varolun.
Öpücükler, saygılar, iyi akşamlar, iyi haftasonları.
Rengim, beni öyle iyi tanımışsınki valla ne diyecegimi bilmiyorum. Çok şekersin gerçekten gülümseyerek okudum yazdıklarını :) iyiki varsın..
YanıtlaSilNedesem olarak tek başıma karar veremicem, arkadaşlarım nasıl olsa tek tek yazarlar buraya :)
Canım çok saolasın..
Canım, bloğumda yorumlara girince seni görmek güzel bir gülümseme yayıyor her daim yüzüme:)) lakin sende benim yaptıklarıma bakarken bloğumun en en en bir sonlarına gidememişsin anlaşılan. Aslında bu iyi bir şey de orada ''Ödül ve Mim Kabul edemiyor bu vatandaş'' diye bir yazı çıkacaktır lla ki karşına:))Ben de senin mim inde sıraladığın tüm arkadaşlarımın bloglarını takip ediyorum zevkle:))
YanıtlaSilBu mim ödül olaylarını anlamıyorum ben bloğumla ve çekemediğim resimlerle cebelleşip duruyorum görüyorsun.Öykkülere hikayelere gelince orada yazdıklarım belki de bir coğu mim cevabı zaten:))
Madem öyle ben yine kuralımı bozmayayım burada senin bu mimine ortak olayım ve benden de senin seçtiğin tüm güzel arkadaşlarıma diyeyim olur mu??? Ne uyanıklık yaptım ama değil mi?
Aslı' cım ne olur kendini darlandırma bunun için, söylediğim gibi bu da benim usulüm mim olsun. Zaten gerçekten de bahsettiğim herkes birbirini tanıyor nasılsa. Gülümsetmişim ya seni amacına ulaşmış demektir.
YanıtlaSilFiamma' cım evet en dibe kadar inmemişim, iyi ki de inmemişim aslında çaktırmadan senin hakkında içimi döküvermişim işte bahaneyle :) Bence de sen kuralını bozma zaten; ben de bu mim camiasına ters söylemlerde bulundum yazının en sonunda. Beni cezalandırır mı acaba blogspot :)) Önemli olan benim senden öğrendiklerim, bir de senin benim yüzümden klimana yaptıkların; gerisi boş :)
Off bu anlattığınız Nihal ben miyim? Ne büyük övgüler, utandım vallahi.
YanıtlaSilFakat... şeyyy... blogumdaki yorumunuza verdiğim cevapta bir söz vermiştim; uslu uslu kenarda otursam, lafa karışmasam... bana kırılmazsınız değil mi?
Onur duydum, ama vallahi bu mim meselesinden hem anlamıyorum, hem de fena halde geriliyorum nedense.
Nihal Hanım, tastamam sizsiniz :) Ama size tabi ki kırılmam çünkü ben de yazımda bahsettiğim gibi ilk kez 'mim' hadisesi ile karşılaştım, acemiyim ve bu da benim tarzım mim oldu. Kimseyi hiç bir şeye zorlamak değil amacım sadece yükü omuzlarımdan attım :)) Sizi bombardıman hazırlıklarınızla başbaşa bırakıyorum, kolay gelsin, sağolun :))
YanıtlaSilKalemine kuvvet! Nasıl da anlatmışsın... :))
YanıtlaSilDün Şimal' e doğumgünü yaptık. Biraz geniş katılımlıydı. Bu yüzden çok yorgunum. Birşeyler demeden geçmek istemedim. Tekrar uğrayacağım. Bana biraz müsaade.
Buradan tüm blog dostlarına selamlar, öpücükler, iyi pazarlar...:)))
canım komşum kalemine sağlık.o gün ilk mimin heyecanına gark olmuşken ecnebi arkadaşların usulüyle anladığım kadarrıyla yapıverdim hemen:) ve cidden çook zordu sırf remediosu kırmamak adına olsun dedim şimdi düşüncelerimi yazıcam çeviride kimbilir nasıl okuyacak.ayy mazallah seni öpmek ya da öldürmek için gibi bişey bile olabailir:)))
YanıtlaSilama işe yarar tarafıda çok sayende bilmediğim bir kaç blog gördüm ve çok sevdim.teşekkürler ve sevgiler...
Sevgili Proje Çantası, Şimal' in yeni yaşı kutlu olsun. Benim yerime de öp yanaklarından :)
YanıtlaSilAlanay' cım elimden geldiği kadarı ile ben de bu kadar yaptım işte komşucum ve zorlandım gerçekten kimsenin de benim gibi hissetmesini istemediğim için. İşte bu da "bence mim" oldu bu durumda. İşe yaradıysa sevindim :)) Ben teşekkür ederim.
Rengim, bende bir mimin var, eger yapmak istersen sevinirim. Yapmazsanda biliyosun sorun degil :)
YanıtlaSilMim olayına bende gelemiyorum nedense dikkat ediyorum kimse'de beni mimlemiyor zaten:))Kalemi güzel olan arkadaşlarım güzel güzel yazıyorlar.Sevgilerimi yolluyorum.
YanıtlaSilÇILGIN MEVDOŞ
Aslı' cım, sağol :)
YanıtlaSilMevdoş ablacım, bir ucundan bulaştım ama hadi hayırlısı. Ben de çok sevemedim açıkçası, bir nevi mecburiyet gibi...
Renk;aaaa çok duygulandım şimdi:)))) yaaa kabul etmiyor blogun yorumlarımı:(
YanıtlaSilHehe ben de mim olayını görmemiş gibi yapıyorum,harbi zor yazmak:)))Senin beni anlayacağını biliyorum,çok teşekkür ediyorum:)
Nil
Nil, ben beceremedim bu yorum işini değiştirmeyi o ayar sayfasına ulaşamadım bir türlü. Kurcalamaya devam ediyorum.
YanıtlaSilAyrıca ben teşekkür ederim :)
Kumanda panelinde ilk sayfaya girdiğinde yeni kayıt yazın altında:) ayarlar+yorumlar+yorum formu+pop up
YanıtlaSilayarların içindeki yorumlar yani:)
Nil başardım sanırım. Bu yeni arayüz ne zormuş. Eskisi daha kolaydı, teşekkürler rehberliğin için :)
YanıtlaSil:))))çok mutlu oldum bunca yetenekli ,hoş bayanın içinde adımın geçmesinden.teşekkürler arkadaşım.
YanıtlaSilBen içimden geldiği gibi yazdım, mutlu olduysan ben daha mutlu oldum :)
YanıtlaSil