Yazın böyle oluyor işte. Vır vır da vır vır. Hoş bu yaz geçen yaz olduğu gibi klima karşısında geçmiyor. Evin yeni patronu sokak seviyor. Atta gidelim mi dememle kapının önünde. Dememe gerek yok hatta ara ara yokluyor kapının yanına gidip eh eh sesleniyor. Apartman boşluğunda sesinin yankılanmasını da pek sevdi; kapı açılır açılmaz başlıyor deneme 1-2 babından a-a, e-e söylenmeye.
Hala tv izlemiyoruz pek güzel. Kitaplar okunuyor pıtır pıtır(sonra bahsetmeye niyetliyim kitaplardan da), eve iş getirmiş eş çalışıyor tıkır tıkır ve derin bir sessizlik içinde lokum uyuyor mışıl mışıl. Tam biz uyumaya niyetlenirken uyanıyor ama kısa sürüyor uyanıklık (çok şükür) hemen dalıyor tekrar. Gündüz bir posta anne, akşam iş dönüşü de baba tarafından gezdirilen lokum, geceleri daha kolay geçiyor uykuya bu ara ama gece uyanmaları devam; en az iki, bazen dört beş kez ve sanırım nedeni süt. Bu aralar iştah pek olmayınca süte sardı, dönüp dolaşıp meme, gelip gidip meme.