Counter

26 Ağustos 2014 Salı

Lara kreşte, peki ya anne?

Dün, 25 Ağustos 2014 Pazartesi, Lara' nın kreşteki ilk yalnız günü idi.

Enteresandı benim için, şaşkın tavuk gibiydim. Ne edeceğimi bilemedim ama zamanın nasıl geçtiğini de anlamadım sanki. Garip işte...

Sabah evden çıkmak istemedi ilkin, strese bağlı belki bağırsakları deli çalıştı bir anda. Sakindi ama gergindi, sessizdi, değişikti işte. Kahvaltı ettik, hazırlandım sabah Caillou' sunu izledi yine ve elimde elbisesi ile beni görünce salonda istemiyorum dedi sadece. Elbiseyi koltuğa bıraktım döndüm mutfağa; çay aldım kendime, oyalandım, elbiseyi tekrar aldım elime ama baktım hiç reaksiyon yok kuzuda; sarılalım mı dedim. Tamaaaam dedi atladı boynuma. Anlattım yine, ben de çalışmak istiyorum artık, anne babalar çalışır, çocuklar okula gider bıdı bıdı... Hiç cevap vermeden dinledi sadece ve giyindi; hiç direnmeden çıktık zamanında evden. Yolda benim eski çalışma arkadaşlarımdan birine rastladık adı Meltem olsun, severim de çok; bir de kızı var onun da adı Eylül olsun. Şans işte ilk kez rastlaşıyoruz buralarda oysa işyeri bizim eve çok yakın.

24 Ağustos 2014 Pazar

Kreşte ilk günler

Zaman tam gaz, bu arada yeni reis-i cumhur da yeni başbakan da bir kısım halka hayırlı olsun.

Bir hafta geçti bile.

18 Ağustos pazartesi sabahı saat tam 10:00 da kreşin kapısındaydık birlikte. Evle kreşin arası yürüyerek (Lara yürüyüşü ile) 10 dakika, koşsam 3 dakika, o kadar yakın(özendirmek gibi olmasın kreşler bölgesi diyorlar bizim muhite, etrafımız kreşlerle kuşatılmış durumda). Ama o on dakikada Lara saymadım kaç kere nereye gidiyoruz dedi. Kreşe özel bir durum değil gerçi, nereye gidersek gidelim defalarca duymak istiyor. Beni mi sınıyor bilmem.

17 Ağustos 2014 Pazar

Bez bitti. Sıradaki...

Biz başardık :)

En son 15. günün gecesi yazmıştım uzun uzun ve artık saymayı bıraktım; bu konuda günlük tutmayı da. 29 Temmuz 2014 itibariyle çıkardığımız bezi bir daha takmadık çok şükür ve aslında tam olarak 13 Ağustos günü çözdük bence tamamen, 16. gün.

İçindeyken çok uzun ve bitmeyecekmiş gibi görünen süreç, şu an objektif baktığımda aslında çok da uzun sürmemiş. Evet yorucu ve ciddi motivasyon gerektiren bir dönemdi her ikimiz için de, ama şimdi kuş gibi hissediyorum adeta, sanırım Lara da, çok şükür. Hiç mi kaza olmuyor, elbette oluyor, olacak da ama Lara olayı çözdü bundan eminim.

12 Ağustos 2014 Salı

Bir türlü anlatamadığım kreş seçimi ve bezsiz son durum

Darlandınız dimi kaka çiş muhabbetinden. Ama hayat böyle, yapacak bir şey yok. Ki benim kızımınkinin kimseye zararı yok. Yani bana biraz var zararı tamam ama asıl büyük yapanlar daha da büyüdüler gördünüz değil mi? Allah sonumuzu hayır etsin.

9 Ağustos 2014 Cumartesi

Kaptanın Seyir Defteri Bezsiz 12. gün

Hep kötü kötü yazıp bırlanacak değilim ya; bu iyi günün sonunda yazmasaydım olmazdı elbet. Evet evet iyi bir gündü şükürler olsun.

Bir önceki yazımı okumuş olan can ciğer kuzularım, o kadar kahrımı çektikten sonra sevincime de ortak olun istedim.

O kadar oturmayı reddediyordu ki Lara klozete (zaten lazımlığı hiç kullanmadı bezi bıraktıktan sonra) dedim ki herhalde hazır değil bu bebe. Ben hazırdım da ne oldu gerçi dokuzuncu günde posaya dönmüştüm. Ama hani insan beklenti içine girmeyeyim, süreç bir ayı bulur filan diyor kendi kendine de o forumlar, bloglar yok mu, o üç günde bitti, beş günde mutlu son diyenler yok mu? Beklenti içine giriyorsun ister istemez, kıyaslama yapmasan da. Umut işte,

6 Ağustos 2014 Çarşamba

Bezsiz 9. gün itibariyle ne haldeyiz sorarsanız:

Ruh halim değişken; kimi zaman oldu bu iş kıvamında, en pozitif; kimi zaman ben bir yerde hata mı yapıyorum soru işaretleri ile dolu; kimi zaman da Allah' ım sana geliyorum veya batsın bu dünya. Hatta bez kötü bir şey değil ki yaaa demem an meselesi. Bağlansın istediği kadar zaten bir seneye öğrenir bağlamayı; kendi alır bağlar dimi? Ama bu süreçte yapMAdığım tek şey Lara' ya kızmak, çemkirmek ve öflemek gibi eylemler ( hatta suyuna gidicem diye abarttım galiba bir miktar); çünkü neden, canımı seviyorum; hazır başlamış ve bir miktar yol almışken, çocuğun ayarlarını bozup aldığımız yolu da yemek istemiyorum. Yoksa O elinden geleni ardına koymuyor şalterleri attırmak için.

En son üçüncü günde kalmıştınız siz ama biz dokuzlara geldik işte. Sormayın ama nasıl geldik zaten isteseniz de istemeseniz de anlatıcam; fena doluyum, bildiğin ağlayacam size. Hayatımın hiç bir döneminde bu kadar zorlanmadım desem, ya da bu kadar motivasyona ihtiyaç duymadım desem abartmış olmam sanırım. Meme ve emzik bırakmak ne ki...  

Diğer yazılardan

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...