İtiraf edeyim ahşap boyama en sevdiğim çalışma değil :) Keçe ve bilimum kumaş türevi ile her şeyi deniyorum ve bayılıyorum da ama nedense ahşap ile aram pek hoş değil yine de ısrarcıyım vazgeçmiyorum ve deniyorum her şekilde.
Mesela bu küçük kutuları boyamak, zımparalamak ve boyamak ve tekrar zımparalamak vs gerçekten çok vakit alıyor. Sonra ufacık bir hatada, bir boya kaçıyor bir tarafa mesela ya da yanlış bir fırça hareketi. Telafisi zor oluyor; bir de ben orada o hatayı her şekilde gördüğüm ve bildiğim için diğer çalışmalarımda olduğu kadar içime sinmiyor.
Keçe öyle mi ya :) Ben keçeye bayılıyorum. Ama şimdi ahşabın da hakkını yememek lazım, o da bana bayılmıyor muhtemelen. İşimi zorlaştırmak için ne lazımsa yapıyor. Mesela ilk transfer deneyimimde tepsiyi atmak zorunda kaldım her türlü kurtarma çalışmasına rağmen. Şöyle ki fotokopim kalitesizmiş arkadaşlarım anladı onu da. Yapıştırdım bir gün bekledim son derece nazik davrandım ama yok tüm renkler birbirine karıştı ve ne yapsam soyamadım tertemiz. Ne yapayım da sökeyim diye akıl istedim bilenlerden onlar da sıcak su ile yıka dediler :) Yıkadım da ama olmadı, suyun içinde beklettim biraz olmadı. Neyse kuruttum kazımaya çalıştım olmadı ama ne zaman ki üstüne bir kat daha boya süreyim de kapansın o zaman dedim, boya ile beraber kabardı ama sadece bazı yerleri... E siz olsanız ne yapardınız? Attım tabi tepsiyi :)
Bu kutulardan iki tane yaptım; ikisi de hediye olarak. Sahipleri çok sevdiler ben de çok sevindim tabi. Yine yapılış aşamaları yok çünkü BÖ (blogdan önce) dönemine aitler.
Peçete tekniği üzerine boyama yaptım.
Mesela bu küçük kutuları boyamak, zımparalamak ve boyamak ve tekrar zımparalamak vs gerçekten çok vakit alıyor. Sonra ufacık bir hatada, bir boya kaçıyor bir tarafa mesela ya da yanlış bir fırça hareketi. Telafisi zor oluyor; bir de ben orada o hatayı her şekilde gördüğüm ve bildiğim için diğer çalışmalarımda olduğu kadar içime sinmiyor.
Keçe öyle mi ya :) Ben keçeye bayılıyorum. Ama şimdi ahşabın da hakkını yememek lazım, o da bana bayılmıyor muhtemelen. İşimi zorlaştırmak için ne lazımsa yapıyor. Mesela ilk transfer deneyimimde tepsiyi atmak zorunda kaldım her türlü kurtarma çalışmasına rağmen. Şöyle ki fotokopim kalitesizmiş arkadaşlarım anladı onu da. Yapıştırdım bir gün bekledim son derece nazik davrandım ama yok tüm renkler birbirine karıştı ve ne yapsam soyamadım tertemiz. Ne yapayım da sökeyim diye akıl istedim bilenlerden onlar da sıcak su ile yıka dediler :) Yıkadım da ama olmadı, suyun içinde beklettim biraz olmadı. Neyse kuruttum kazımaya çalıştım olmadı ama ne zaman ki üstüne bir kat daha boya süreyim de kapansın o zaman dedim, boya ile beraber kabardı ama sadece bazı yerleri... E siz olsanız ne yapardınız? Attım tabi tepsiyi :)
Bu kutulardan iki tane yaptım; ikisi de hediye olarak. Sahipleri çok sevdiler ben de çok sevindim tabi. Yine yapılış aşamaları yok çünkü BÖ (blogdan önce) dönemine aitler.
Peçete tekniği üzerine boyama yaptım.
Pembe mor olanı da diğeri gibi aynı şekilde süsledim ama süsledikten sonra fotoğraflamayı unutmuşum. Geri de isteyemem ki ben bir fotoğrafliim de geri vereyim size, olmaz...
Hayal gücünüzü kullanın artık :)
en sevdiğim renklerden biri :) ve çokta başarılı olmuş bence. ellerinize saglık..
YanıtlaSildigerinide begendim, çünkü hayal gücüm iyi çalışır :)
Süpersin Aslı :) Anlaşılmak güzel şey :))
YanıtlaSilellerine sağlık aslı, banuca bişeylerde de vardı uğur böceği detayı... Sana da uğur getirsin canım...
YanıtlaSilTeşekkürler Mor atölye (ismim aslı olmasa da ) :))
YanıtlaSilellerine sağlık bende çok sevdim:)
YanıtlaSilbende sevdim.ellerine sağlık Cebimdeki Renkler...bu arada bu blog adına bayılıyorummmm
YanıtlaSilÇook teşekkürler arkadaşlar.
YanıtlaSil