Counter

24 Ağustos 2014 Pazar

Kreşte ilk günler

Zaman tam gaz, bu arada yeni reis-i cumhur da yeni başbakan da bir kısım halka hayırlı olsun.

Bir hafta geçti bile.

18 Ağustos pazartesi sabahı saat tam 10:00 da kreşin kapısındaydık birlikte. Evle kreşin arası yürüyerek (Lara yürüyüşü ile) 10 dakika, koşsam 3 dakika, o kadar yakın(özendirmek gibi olmasın kreşler bölgesi diyorlar bizim muhite, etrafımız kreşlerle kuşatılmış durumda). Ama o on dakikada Lara saymadım kaç kere nereye gidiyoruz dedi. Kreşe özel bir durum değil gerçi, nereye gidersek gidelim defalarca duymak istiyor. Beni mi sınıyor bilmem.


Tam kapıyı çalmak üzere iken bu tarihi anı düşündüm, okulun ilk günü, daha 2,5 yaşında ve en az 22 yaşına dek okuyacak yani umarım. Hey gidi hey, yerinde olmak ister miydim bilemedim. Bir yandan hala iyi mi yapıyorum bilmiyorum ki kurdeşenleri, erken biliyorum ama bizim durumumuzda zamanı geldi artık telkinleri, bakalım kaç saatler oturacağım burada düşünceleri, kimbilir kaç sabah ve akşam çalacağım daha bu kapıyı soru işaretleri, aman inşallah ilkokula kadar aynı kapıyı çalarım temennileri...


Kapıyı müdüremiz açtı aydınlık yüzü ile, ürkek adımlar (Lara) ve ben girdik içeri. Ayakkabılarını değiştirdik, direk müdür odasına. Lara tedirgin, gergin ama keyifsiz değil şükür ki, öğretmenimiz geldi, tatlı, gencecik bir abla, Açelya. Lara ile tanıştılar ve başladı çabalamaya. Şunu gördün mü, bunu biliyor musun, şundan ister misin, bunu yapalım mı? Ama bizimki ketum, her sorunun cevabı aynı, "hayııı anneyle yapıcam, anneyle gidicem, anneyle bakıcam" Sonra nasıl oldu anlamadım bir baktım Açelya önde bizimki arkada tıpış oyun odasına. İlk hafta oyun odasında geçecek diye konuşmuştuk, sınıfa çıkılmayacak, arkadaşlarla tanışmayacak, önce öğretmeni sevecek, alışacak, annenin etrafından da çok açılmayacak. Oyun odası ile aramızda bir duvar var, kapı açık. Lara her beş dakikada bir gelip beni götürmeye çalıştı, oyununa ortak etmeye ama çok ısrar etmedi ve bir saatimiz böylece doldu. Ayrılma vaktı geldi, hadi gidin dediler, çıktık yola. Hiç sormadım, nasıldı diye; sormayın dedi müdüremiz, kendi anlatırsa ne ala. Son derece doğal bir süreç olarak algılamasını desteklemek adına. Ama bizimki susmadı şükür anlattı bolca.

Eve gittik ve o günü normal rutinimizde tamamladık. Çarşamba sabahı yine istekli ve mutlu bir şekilde çaldık kreşin kapısını aynı saatlerde. Bu arada hala kreşe götürdüğümüz tek şey diş fırçası. O gün daha kolay geçti oyun odasına ve daha seyrek geldi yanıma ama sürekli seslendi ve hatta bir ara beni istedi yanına, gittim kucaklaştık döndüm. Güzelce oynadılar ve bir buçuk saat sonra eve döndük.

Perşembe (ki kreşin cuma günleri dış aktivitelere ayrıldığı için ilk haftalar cuma yerine perşembe gideceğiz yani üç tam gün) programı ve ne kadar kalacağımızı ben de bilmiyordum ama kahvaltıyı okulda yapmasını sağlayalım diye 9:00 da gelmemizi istediler ve erken gittik. Erken kalktığı için evde ufak tefek atıştırdı ama kahvaltı sorunumuz var malum yemez diye düşünüyordum yemedi de orada. O gün öğretmeni Lara' yı alt kata indirdi ilk kez, uyku odası, mutfak, yemek salonu ve bahçenin olduğu kat. Sadece inerken merdivenlerde yıktı ortalığı ama sonrasında direk kesildi ses... Hayırdır ne oldu demeye kalmadan gördüm bizimkini balkondan, bahçede kurulmuş bir oyuncak arabaya keyfi yerinde. Oh dedim tamam çok uzatmadı ve o gün Lara hiç yanıma gelmeden 11:30 a dek aşağıda kaldı. Benim beklediğimden emindi ama hiç ağlamadı ve hep uyumlu davrandı, hiç yanıma gelmeyi talep etmedi ve hatta birlikte tuvalete de gittiler yemek de yediler. Tek talebi öğretmeni ile yalnız olmakmış, arkadaşlarının yanına sınıfa çıkmak istememiş ve sürekli şarkılar söylemişler birlikte. Ben bir kısmını kapalı devre görüntüleme sisteminden izledim ama bu arada tahminimde yanılmadım o kadar güzel de bir sohbet ortamım vardı ki, dinlendim adeta, vakit nasıl geçti anlamadım desem yalan olmaz.

Yanıma ağlayarak geldi ama bu da normalmiş, öncesinde söylemişti Nur Hanım(müdüre), hazırlıklıydım. Çok özledim seni ama eğlendiğini gördüğüme sevindim dedim, sarıldım, kucağıma oturdu, patlıcan yedim çok yedim, uykum geldi dedi. Tamam dedim gidelim uyuyalım. Keyifle çıktık okuldan üstelik yarın görüşürüz diyerek. Ertesi gün için okulda bir etkinlik planlamışlardı ve Lara' nın sınıfa çıkıp arkadaşları ile kaynaşması için iyi bir fırsat olabilir düşüncesi ile cuma da yarım gün okulda olmayı planladık. Bu arada gerekli her şeyi de götürecektim artık.

Öğlen uyumak istemedi ki bu ara hiç uyumak istemiyor, oyun tatlı geliyor sanırım ve uyusa da en çok bir saat sürüyor; hayatındaki büyük değişikliklerin de etkisi var tabii. Uykudan sonra tuvalet konusunda protestolar başladı. Sürekli yere yaptı ve hep gözümün içine baka baka... Çatışma istedi adeta ama o kadar serindim ki her defasında; bu kez başka konularda sürtüşme yaratmaya çalıştı ama o da olmadı. Hep uzlaştım bir şekilde ve dikkatini dağıttım. Akşam babası geldiğinde ne var ne yok döküldü yine, bolca anlattı, Açilya, Nuuu diye diye. Anne Nuu öğletmen ile sohbet etti ben oynadım, patlıcan yedim, kaplumbağaya baktım şeklinde (bu arada kreşte yemeğini kendisi yedi, tabağını bitirdi ve her tuvaleti geldiğinde kendisi söyledi gidelim diye. Öğretmeni kendisini iyi ifade ettiğini ve zorlanmadığını söyledi; kaplumbağa da kreşin maskotu, bahçede yaşıyor)

Cuma günü yine dokuzda okuldaydık; giderken yolda defalarca bekleyecek misin beni diye sordu, evet bugün de bekleyeceğim ama pazartesi seni teslim edeceğim öğretmenine ve sonra almaya geleceğim dedim. Hiç cevap vermedi ama sürekli sordu durdu işte. Yanımızdaki kreş çantası da rahatsız etmiş olabilir Onu. Direk benimle çıktı Nur Hanım' ın odasına öğretmeni de yanımızda olduğu halde, ayrılmak istemedi yanımdan ben de onunla oyun odasına geçtim ama bir ara öğretmeni allem etti kallem etti aldı yanımdan indi aşağıya, bir ufak ağlama çığlığı sonrasında derin sessizlik yine.

Bir süre sonra seramik etkinliği için eğitmen ekip geldi, üst kata çıktı; Lara da öğretmeninin kucağında üst kata geçti ilk kez. Kreş üç katlı ve sınıflar üst katta söyledim mi daha önce bilmem. Bu ara kat ağlama katı, kapı ve anne bu katta olduğu için aşağı inerken ve yukarı çıkarken bir anneeeaa çığlığı duyuluyor her seferinde ama o kadarla kalıyor şükür. Sınıfa çıktılar başladım izlemeye yine. Bizimki sırtını duvara verdi oturdu yere, öğretmeni dizinin dibinde; diğer bütün çocuklar (6 kişi) diğer öğretmen ile masadalar. Bizimkiler birlikte oynamaya başladılar, hemen sonra bir küçük daha yanaştı yanlarına, sonra bir tane daha. Birlikte ya da yanyana başladılar oynamaya (sonradan bizimki diyor ki Ela geldi biylikte oynayalım mı dedi, oynadık). Sonra etkinlik sınıfına geçtiler, hepsi oturdu yuvarlak masanın etrafına ve seramiğe el kalıplarını aldılar her çocuğun. Lara yine itirazsız kabul etti, hem de seramik öğretmenlerinin dokunmalarına, onu yönlendirmelerine de itiraz etmeden(şükür yine). Sonrasında yine bir anneeeaa çığlığı ile bahçeye iniş ve oradan hep beraber yemeğe geçiş aynı masada tek başlarına yemek ve ardından ağlayarak kucağıma transfer.

Bu arada biz Nur Hanım' la pazartesi gününün annesiz gün olmasına perşembeden karar vermiştik, yani O karar verdi, ben onay verdim desem daha doğru olur. Beklediğimden daha hızlı ilerliyor Lara, iki haftaya gerek yok, bu hafta yetti bence, süreci uzatmayalım ve siz pazartesi gününüzü planlayın (Lara doğduğundan beri ilk kez ortalama altı saat yalnızlık... İlginç olacak. )dedi, bizi arayabilirsiniz isterseniz, isterseniz gelin izleyin kameradan ama biz sizi aramayacağız, 16:00 da gelin alın Lara' yı. İlk alan veli siz olun ki ilk günü henüz, endişeli olacaktır zaten, pekiştirmeyelim endişesini dedi. Uyumak istemeyebilir, yemek istemeyebilir ama fazla sorun olmayacaktır yine de diye de ekledi. Eve giderken bizimki sürekli Açilya öğmetmenimimin kucağına geldim, Ela oynayalım dedi, şalkı söyledim, oyun oynadım şeklinde bıcırıktı. Kucağımda gitmek istedi yalnız eve; sürekli de sarıldı durdu yolda, kıyamam. Endişenin büyüklüğüne gel, anne beni kreşte unutursa ne olacak, aklından çıkmıyor ki bu. Sürekli durup durup diyalog şu:
- Sen de benimle gelecek misin okula?
- Tabi ki gelicem annecim.
- Bekliycek misin beni?
- Beklemeyeceğim annecim ama almaya geleceğim. Sakın endişelenme, mutlaka geleceğim. Sen eğlenmene bak.
- Caillou gibi?
- Evet annecim, Caillou' nun annesi gibi. Mutlaka geleceğim.

O gün evde hiç tuvalet kazası olmadı, bu da iyi bir işaret sanırım. Nur Hanım' ın önerisi, ona ayırdığım vaktin tamamında sadece onunla ilgilenmem idi. Telefon televizyon hiç bir başka uyaran olmadan sadece onunla ilgilenmem ve oynamam. Hırçınlaşırsa da yine uzlaşmaya çalışmam, suyuna gitmeyi çok abartmadan. Ama şükür ki uykuya gitme dışında hiç kapris yapmadı Lara. Yarım saat uyudu, anneeeaaa çığlığı ile uyandı ve biraz konuşunca rahatladı yine döndük oyuna.

Asıl olay pazartesi biliyorum ama ben günümü planladım bile, en son ne zaman gittiğimi unuttum kuaföre, güya kısa saçlıyım ama toplama kıvamına geldi ense, bu sıcakta hiç çekilmiyor. Sabah ilk işim kuaför, sonra da ıvır zıvır yarım yamalak bir sürü işim var inşallah, kitabımı da bitirmek niyetim. Tabi evde dayanabilirsem...

Bu uzun, sıkıcı ve konuya uzak olanı çoktan kaçırmış olan yazımı kendime anı olsun diye yazdım yine. Malum bir sonraki aşamada unutuluyor yaşananlar.

Pazartesi gününü garip bir hüzünle ama bir o kadar da heyecanla bekliyorum. Tarifsiz... Ama biliyorum ki hepsi onun iyiliği için...

6 yorum:

  1. Korktuğun gibi olmayacak yani, alışmış bile:))
    Yalnız şunu belirteyim, seni böyle okurken bir yandan kendimi düşündüm. Ben nasıl yapmıştım diye. Ben hiç orda beklemedim mesela. İlk gün dahil. Bıraktım ve çıktım. Ağladı arkamdan, sonra oyuna daldı. Sadece üç saatle başlamıştık, yani öğle yemeği olmadan aldım. Böyle birkaç ay gitti, sonrasında yemek yiyip aldım. Uykusunu evde uyudu. ilk sene böyleydi. Ne zaman dediysem o zaman aldım, dolayısıyla güven duygusu oluştu ve annem mutlaka geliyor diye düşündü. Kamera olayı bizim okulda da vardı, hatta evden izleme imkanı vardı. Doğrusu hiç kullanmadım. Bir de bazı veliler vardı çocuğunu alırken "ay seni bugün izledim, yemeklerini ne güzel yedin yada bilmem kimle ne güzel oynadın" diye anlatan:)) Hoş geldin BBG evi:)) Sonraki yıllarda denetimlerden birine takıldı ve iptal etmek zorunda kaldılar.
    Şimdi sende bir boşluk olacak. Özleyeceksin hatta. Sakın kendini kötü hissetme, emin ol orada iyi vakit geçirecek, eğlenecek. Ben özellikle tembih ederdim, sakın zorlamayın, şart koşmayın, hiçbir şey için. Eğlensin, arkadaş edinsin, şarkılar öğrensin vs. Öncelikli amaç bu zaten. Bazı veliler vardı, (sonraki yıllarda göreceksin) "e bizim çocuk hiç İngilizce bir şey söylemiyor" diye şikayete gelen:)) Özel okul olunca beklenti tavan:))
    Kendine vakit ayırabildiğinde daha mutlu olacaksın. Bir de böyle bak. Onu okuldan almadan önce işlerini halledip, kendine biraz olsun vakit ayırdığından Lara eve geldiğinde daha çok sevinerek oynayacaksın onunla. Mutlu anne=mutlu çocuk

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Alıştı galiba, bakalım nasıl devam edecek.
      Bir şekilde ikimiz için de en sağlıklı olanın bu olduğunu bilmek rahatlatıyor haklısın. İlla ki özleyeceğim ama biliyorum ki sonrasında geçirdiğimiz vakitler daha kıymetli ve eğlenceli olacak.
      Kamera sistemi kapalı devre mantıklı belki kreş için ama dışarıdan izlemek biraz psikopatça bence de. Öğretmenlerin psikolojisi açısından da yıpratıcı. Benim de hep söylediğim şey zorlamayın yapmak istemediği hiç bir şey için; sadece iyi vakit geçirmesini istiyorum ve biraz daha sosyal olmasını. Ama o dediğin velilerden her yerde karşıma çıkıyor benim de şimdiden özel o dersi, bu dersi şu dersi....
      Bu arada aslında son zamanlarda batıda uygulanan sistem çocuk ağlamadan el sallayıp uğurlayana dek okulda beklemekmiş ama :) bilemedim bizde işler mi o sistem.
      Bilmiyorum bakalım işte....
      Sağolasın desteğin için.

      Sil
  2. Bence de alışmış bile...Bugün bence Lara için çok çok iyi geçecek, hatta vaktin nasıl geçeceğini anlamayacak bile. Ben daha çok seni düşünüyorum :)

    Bu arada okul hayatı mutlu, huzurlu ve sağlıklı geçer inşallah.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşallah Ayla' cım, çok teşekkürler; gün içinde sormuş bir kaç kez ama uyuması bence önemli kriter, güvende hissetmese uyumaz sanırım. Ama belli de olmaz bu işler tabi, bir kaç hafta sonra da patlayabilir. Bekleyip göreceğiz :) Ben de iyi idare ettim aslında günü doldurmak adına. Şimdi de sırada temizlikler, dikişler, kitaplar, filmler ve iş arama maceraları var.
      Çok teşekkürler güzel dileklerin için. Bütün çocuklarımız adına amin diyorum.
      Bu arada sizin evden ne haber, son durumları anlat bir ara :)

      Sil
  3. Semi çok güzel anlatmış :)
    Senin postunu okurken bizimkileri düşündüm, yani daha doğrusu Nehir'i, çünkü Ali Deniz kreşe başladığı gün, kırk yıllık evine gelmiş gibi vedalaştı bizimle ve güle oynaya girdi okuluna, hiç aramadı bir daha da bizi, tuhaf bi çocuk yani :)
    Nehir de tam Lara kadardı kreşe başladığında, 2,5 yaşında mecbur kalarak verdik ama o da bir günde uyum sağladı, bizden kolay ayrıldı, ikinci gün de okuldaydım ama görmedi pek, sormadı da... Yalnız ilk bir hafta öğretmenlerinin kucağından inmedi ve teyze dedi hep onlara :)) Çocuklar bizden daha uyumlular genelde, daha savaşcı... Bir de ne düşündüm şimdi, doğduklarından itibaren ne kadar çok şeyle mücadele ediyorlar, diş çıkarma, ek gıda, yürüme, emekleme, tuvalet eğitimi, kreş, bunların hepsi kocaman kocaman işler onlar için ;)
    İnşallah bugün de kolaycacık geçer kobik anne :) Sen de artık daha çok vakit ayırırsın kendine, kitap okursun, kahveler, çaylar, kuaförler, gezmeler, süper vallahi ;) Keyfin(iz) bol olsun şekerim :) Öperim....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağol Esen' cim, senin bıdıklar kolay alışmış gerçekten; ben Lara ile hiç ayrılmadığımız için endişelendim başta ama illa ki alışacak o da. Alışmayan görülmüş mü :) Sağol tatlım benim. Hayat böyle işte değil mi hep çalış, hep uğraş, alışmaya çalış, vazgeçmeye çalış hep aynı döngüler bir şekilde.
      Ben de bir an evvel kendimi toparlayıp biraz, sadece anne kıvamından normal kıvama geçip iş arama çalışmalarıma başlarım ufak ufak. Hayırlısı.
      Ben de öperim. Hoşgeldin bu arada tekrar.

      Sil

Diğer yazılardan

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...