Kreşte ikinci haftası Lara' nın. Haftada üç gün diye başladık ama iki haftadır 4 gün gidiyor salı hariç hafta içi her gün çünkü adaptasyon aşamasında hala.
İlk günden sonraki gün evdeydik birlikte; bir süre çıkmak istemedi, sanırım evi de özlemişti. Uyumak bile istemedi ama canı da sıkıldı sanki, ne yapacağını bilemedi. Öğleden sonra Elif' lere gidelim mi teklifime sevindi, çıktık; çok da keyifle oynadılar Momo ile hatta ilk kez bu kadar güzel oynadılar konuşa konuşa.
Çarşamba sabahı, "evde hiç sıkılmıyorum ki" diye başladı güne :) Yine ağlamamaya çalıştı kendince ama gergindi hep. Hazırlanıp çıkma zamanı geldiğinde de "hadi gidelim" demeye başladı ağlayarak; ya uzatmak istemedi gerginliği ya da gerçekten çok keyif aldı bir an önce gitmek istedi, bilemedim. Bu arada ben kendimi delice yormaya devam ettim, mutfak dolapları, buzdolabı, camlar, nerede incik cincik iş varsa yaptım.
Sonraki günler hep aynı şekilde çıktık evden, üzülüyordu, ama gitmek istemiyorum demiyordu; hatta "hadi gidelim"; "bir an evvel gitmek lazım" filan diyordu. Fakat geceleri sık sık uyanmaya başlaması, uyanınca bir daha uyumak istememesi, evdeki gergin ergen tavırlar, bir sıkı sıkı sarılıp bir itmeler zorlanıyordu elbet ve bu şekilde dışa vuruyordu kendince. Hep uzlaşmacı davrandım yine ve konuşturmaya çalışmadım, anlatmaya zorlamadım. Hatta sadece günün nasıl geçti diye sormak dışında okulla ilgili hiç bir şey sormadım. Oyunlar içinde anlatsın diye bekledim, kendisi dökülsün diye...
Bu haftasonu girince araya pazartesi pek bir zorlandı gitmek için. Yine itiraz etmedi ama bolca ağladı, kahvaltı hazırladım; ama okulda yemek istiyorum dedi, dokunmadı. Bu arada okuldan alma saatim pazartesi itibari ile 17:00 oldu kademe kademe arttırdık kaldığı süreyi. Sadece alırken ve teslim ederken bir miktar ağladığını onun dışında ağlamadığını ve uyumlu olduğu bilgisini de sürekli alıyordum öğretmeninden. Hatta evde uyumadığı kadar uyuyor, yemediği kadar yemek yiyor diye de seviniyordum. Benim motivasyonum da yükselmişti bu süreçte.
Ama ne olduysa çarşamba sabahı ilk kez okula gitmek istemiyorum dedi Lara, bu kadar zaman sonra. Ne yapacaksın ben işteyken dedim ağlamaya başladı. Anlat bana neden istemiyorsun dedim ama anlatamadı da. Endişelenmeye başladım içimde neden geri dönüş yaşıyoruz şimdi diye ama sonra dedim herhalde yeni bir çocuk başladı sınıflarına; Açelya da direk onunla ilgilenmeye başladı ve Lara da diğer arkadaşları ile beraber Gizem öğretmeni ile kaldı ve hoşlanmadı bu durumdan. Yeni başlayan grupta iki öğretmen var ve genelde ilk günlerini Açelya öğretmen ile geçiren çocuklar sonra sınıf ve diğer öğretmen ile kaynaşıyorlar.
Meğer durum daha farklıymış; bir anda o kadar çok kayıt almışlar ki sınıfı bölmek zorunda kalmışlar; sekizerli iki sınıf olmuş. Bir grup 15-24 ay; diğer grup da 24-36 ay (Bu arada tam 2,5 oldu Lara). Açelya küçüklerle kalmış ve Lara da Gizem öğretmenle beraber Şeyda öğretmenle. Hoş bu düzenleme daha çok hoşuma gitti ve yeni öğretmenini de çok sevdim ama bu kadar kısa sürede bu değişiklik ilk başta canımı sıkmadı değil. Açelya' nın yeni başlayan grupta sabit öğretmen olduğunu ve seneye değişeceğini biliyordum ama bu kadar erken bir değişiklik ben de beklemiyordum Lara gibi. Dün öğretmeni ile tanışıp kreşte kaldığımız süre boyunca hatta mezun olana dek Şeyda öğretmen ile birlikte olacağını öğrendiğimde rahatladım. Ve bugün Lara yine aynı şekilde gitti okuluna. Evet üzgündü ama ayrılacağımız için; ağladı yine ama öğretmeninin kucağına da gitti benim kucağımdan rahatlıkla. Her işte bir hayır vardır; olan hayırlıdır mantığı içinde kendimi tekrar motive ettim ben de. Belki de bir yıl boyunca Açelya ile kalsaydı o kadar bağlanacaktı ki sonrasında ayrılmak daha zor olacaktı.
Ben de bugün yine boş durmadım tabi, çalıştım çalıştım çalıştım. 17:30 da alacağım Lara' yı bugün de. Evde temizlenmedik delik kalmadı ama düzene soktum en azından; şimdiden sonra birazcık kitaplar, dikişler, keçeler, filmler filan...
İlk günden sonraki gün evdeydik birlikte; bir süre çıkmak istemedi, sanırım evi de özlemişti. Uyumak bile istemedi ama canı da sıkıldı sanki, ne yapacağını bilemedi. Öğleden sonra Elif' lere gidelim mi teklifime sevindi, çıktık; çok da keyifle oynadılar Momo ile hatta ilk kez bu kadar güzel oynadılar konuşa konuşa.
Çarşamba sabahı, "evde hiç sıkılmıyorum ki" diye başladı güne :) Yine ağlamamaya çalıştı kendince ama gergindi hep. Hazırlanıp çıkma zamanı geldiğinde de "hadi gidelim" demeye başladı ağlayarak; ya uzatmak istemedi gerginliği ya da gerçekten çok keyif aldı bir an önce gitmek istedi, bilemedim. Bu arada ben kendimi delice yormaya devam ettim, mutfak dolapları, buzdolabı, camlar, nerede incik cincik iş varsa yaptım.
Sonraki günler hep aynı şekilde çıktık evden, üzülüyordu, ama gitmek istemiyorum demiyordu; hatta "hadi gidelim"; "bir an evvel gitmek lazım" filan diyordu. Fakat geceleri sık sık uyanmaya başlaması, uyanınca bir daha uyumak istememesi, evdeki gergin ergen tavırlar, bir sıkı sıkı sarılıp bir itmeler zorlanıyordu elbet ve bu şekilde dışa vuruyordu kendince. Hep uzlaşmacı davrandım yine ve konuşturmaya çalışmadım, anlatmaya zorlamadım. Hatta sadece günün nasıl geçti diye sormak dışında okulla ilgili hiç bir şey sormadım. Oyunlar içinde anlatsın diye bekledim, kendisi dökülsün diye...
Bu haftasonu girince araya pazartesi pek bir zorlandı gitmek için. Yine itiraz etmedi ama bolca ağladı, kahvaltı hazırladım; ama okulda yemek istiyorum dedi, dokunmadı. Bu arada okuldan alma saatim pazartesi itibari ile 17:00 oldu kademe kademe arttırdık kaldığı süreyi. Sadece alırken ve teslim ederken bir miktar ağladığını onun dışında ağlamadığını ve uyumlu olduğu bilgisini de sürekli alıyordum öğretmeninden. Hatta evde uyumadığı kadar uyuyor, yemediği kadar yemek yiyor diye de seviniyordum. Benim motivasyonum da yükselmişti bu süreçte.
Ama ne olduysa çarşamba sabahı ilk kez okula gitmek istemiyorum dedi Lara, bu kadar zaman sonra. Ne yapacaksın ben işteyken dedim ağlamaya başladı. Anlat bana neden istemiyorsun dedim ama anlatamadı da. Endişelenmeye başladım içimde neden geri dönüş yaşıyoruz şimdi diye ama sonra dedim herhalde yeni bir çocuk başladı sınıflarına; Açelya da direk onunla ilgilenmeye başladı ve Lara da diğer arkadaşları ile beraber Gizem öğretmeni ile kaldı ve hoşlanmadı bu durumdan. Yeni başlayan grupta iki öğretmen var ve genelde ilk günlerini Açelya öğretmen ile geçiren çocuklar sonra sınıf ve diğer öğretmen ile kaynaşıyorlar.
Meğer durum daha farklıymış; bir anda o kadar çok kayıt almışlar ki sınıfı bölmek zorunda kalmışlar; sekizerli iki sınıf olmuş. Bir grup 15-24 ay; diğer grup da 24-36 ay (Bu arada tam 2,5 oldu Lara). Açelya küçüklerle kalmış ve Lara da Gizem öğretmenle beraber Şeyda öğretmenle. Hoş bu düzenleme daha çok hoşuma gitti ve yeni öğretmenini de çok sevdim ama bu kadar kısa sürede bu değişiklik ilk başta canımı sıkmadı değil. Açelya' nın yeni başlayan grupta sabit öğretmen olduğunu ve seneye değişeceğini biliyordum ama bu kadar erken bir değişiklik ben de beklemiyordum Lara gibi. Dün öğretmeni ile tanışıp kreşte kaldığımız süre boyunca hatta mezun olana dek Şeyda öğretmen ile birlikte olacağını öğrendiğimde rahatladım. Ve bugün Lara yine aynı şekilde gitti okuluna. Evet üzgündü ama ayrılacağımız için; ağladı yine ama öğretmeninin kucağına da gitti benim kucağımdan rahatlıkla. Her işte bir hayır vardır; olan hayırlıdır mantığı içinde kendimi tekrar motive ettim ben de. Belki de bir yıl boyunca Açelya ile kalsaydı o kadar bağlanacaktı ki sonrasında ayrılmak daha zor olacaktı.
Ben de bugün yine boş durmadım tabi, çalıştım çalıştım çalıştım. 17:30 da alacağım Lara' yı bugün de. Evde temizlenmedik delik kalmadı ama düzene soktum en azından; şimdiden sonra birazcık kitaplar, dikişler, keçeler, filmler filan...
Sizin sebebi varmış ama sebebi olmayan geri dönüşlerde oluyor bazen. Ya her şey yolunda giderken ne oldu da şimdi gitmek istemiyor çocuğum diye düşündüğüm çok olmuştur. Onlarda bizler gibi sonuçta. Nasıl ki işe gitmek istemiyoruz o gün ya da iş yapmak istemiyoruz onlarında canları istemediği günlerde oluyor. Bugünlerde önemli olan ya tamam bugünde evde kal dememek, tutarlığı, sürekliliği bozmamak, vicdan yapmamak.
YanıtlaSilİnşallah Lara'cım yeni öğretmeni ile çok ama çok mutlu olur. Katılıyorum her şeyde vardır bir hayır...
Ayla'cım tanıdığımı sanıyordum Lara'yı ama öyle değişik tepkiler alıyorum ki bazen kafasının içine girmek istiyorum resmen ne düşünüyor ne hissediyor anlamak için. Yeni başlangıçlar hep zor bizim için heyacan duysa da, Eray'ın yeni giysileri reddetmesi gibi. Ama öyle olgun ki bir şekilde, hep şaşırtıyor hep. Haklısın tutarlılık çok önemli her konuda. Verdiğim bütün sözleri tutuyorum O'na karşı, güvende hissetmesi çok önemli. Nerden nereye geldim :)
SilEray'cigiminki daha büyük bir başlangıç sizin için de öyle tabi.
Hepinize kolaylıklar bu süreçte tüm cocuklara ve ailelerine. Cok tesekkürler desteğin için.
Ben lise sondayken kankamla ayrı sınıflara koydu bizi hain müdür yardımcısı :( Bak hala tüylerim diken diken oluyor söylerken, o kadar feciydi durum! Düşün ki lise sonda! Burdan hareketle n'apsın arkadaşıyla sınıfları ayrılan Lara kuzusu! :( Çok üzüldüm çooo, benim kadar kimse iyi anlayamaz Lara'yı :((
YanıtlaSilAma Lara daha arkadaşlarına alışmamisti bile Esen'cim ☺Seninki daha zormuş yıllarca birlikte olduğun arkadaşlarından ayrılmışsın. Kıyamam ☺O degisiklik sevmiyor, rutin ve özel ilgi onun derdi ama kreşe başlamamızın nedeni de bu zaten biraz. Etrafta baska çocuklar ve kendisi ile annesi dışında da bir dünya olduğunu anlaması kimseye bağımlı olmaması. Zor bu işler yaw, her aşama ayrı... Sağol tatlım öperim sizi cok, kardeşine kreşte de ablalik yapan Nehir'i en çok öperim ☺
SilZor olmalı kreşe yeni başlamak, o ev durumları falan... Doğrudur... :)
YanıtlaSilYeni keşfettim efendim burayı. Ben de hemen Kafa'ya bekliyorum. İzlemeye alındınız. :)
Bu konuda ne söylesem klişe olacak :) Yani öyle işte. Takibe aldım sizi teşekkürler.
Sildeğişiklikler ilk başta hep tedirginlik verir ki çok da doğaldır alışkanlığın tatlı rehaveti vardır üzerimizde ne olacağını biliriz hele bu durum lara gibi küçük bir çocuğun başına gelirse daha zor.ama öğretmenini sevdiğini-zi yazmışsınki zamanla bu sıkıntıyıda atlatır inşallah.bunlar biraz bu anlamda sıkıntılı ama güzel zamanlar ülkercim inan bana.
YanıtlaSilEvet Dolunay'cım. Lara zaten zor adapte olan degisiklik sevmeyen bir çocuk ama öğretmeni sevmek önemli. Olacak biliyorum. Çok sağol çok.
Sil