Alternatif Yeni Yıl Kutlaması

Bir yılın daha son günü..
Acaba 2000 yılında kaç yaşında olacağım diye hesaplar yaptığım gün, dün gibi aklımda. Sonra ortaokuldaki ingilizce öğretmenimin, "siz şimdi dalga geçin bakalım, yıllar geçip yaşlandığınızda çok ah vah edeceksiniz ama iş işten geçmiş olacak" deyişi. Mutsuz bir kadındı ve sebebi dünyaydı, herşeydi, bizdik.


Sonra lise, üniversite, iş, işsizlik, yolculuklar, yol arkadaşları, kurgular, gerçekler, yalanlar, düzen değişiklikleri, hastalıklar, ölümler, dünyanın sonu geldi sanmalar, yaşamak ne güzelmiş bilmeler, her güne umutla uyanmalar; bir türlü kendine gelememeler, inişler çıkışlar, batışlar, uyanışlar; susuşlar, haykırışlar, dalgalanıp durulmalar. Uzar gider..

Ama öğrendim ki yaşananlar değil; onların sende bıraktığı izler gerçek. Söylenenler değil, anladıkların; baktıkların değil, gördüklerin. Sevdiklerin, sen sevdiğin için var; sevmediklerin bile hatta; hayatında ne varsa sen olmasını istediğin için var. Hayat seçimlerden ibaret. Nasıldı o söz,

Söylediklerine dikkat et, düşüncelere dönüşür. 

Düşüncelerine dikkat et, duygularına dönüşür. 

Duygularına dikkat et davranışlarına dönüşür. 

Davranışlarına dikkat et alışkanlıklarına dönüşür.

Alışkanlıklarına dikkat et değerlerine dönüşür. 

Değerlerine dikkat et karakterine dönüşür. 

Karakterine dikkat et kaderine dönüşür.  

Bu kadar da basit aslında. Ne düşünürsen osun :) 

O zaman sadede gelelim.

Hepimize önce sağlık, sonra en azından bunun değerini bilecek kadar sağduyu; bir de gönlünde ve zihninde ne varsa neyi yaşamak istiyorsa onu getirsin gelen taze günler.

Beni soracak olursanız blogcanlar ben yine hastayım :) Bile bile lades, korusana kendini, bebe kreşe gidiyor; hastalıkları getiriyor biliyorsun; O' na verdiğin şeylerden sen de yiyip içsene değil mi? Yoook bunları yapma; bana bi şey olmaz ki bünyem kuvvetli benim, tavırlarıyla kendini hor kullan sonra da hastayım ehi ehi, suratımdaki kemikler ve dahi diş etlerim bile ağrıyor dostlar bu nasıl bir virüsmüş ki beni benden aldı diyerekten bırlan.

Veee son olarak çok sevdiğim eski bir arkadaşımın beni benden alan, hislerime tercüman olan yılbaşı mesajı ile yılın son postunu kapatıyorum:

"İyi seneler: Öyle tatlı canınız sıkılsın ki, bozmaya kıyamayın. Yol verdiğiniz yaya hızlı geçerse, teşekkür sayın. Vaktinizi yok edin, yapamadıklarınıza daha güzel bahane yok. Az önce UFO gördüm sanın, zaten fark etmez. Aklınızı kullanmak zorunda kalmayınca sevin. Aniden keyiflenin, korkmayın. Güzel susanı dinleyin. Hiçbir ses kendi kafa sesin kadar gürültülü değil. Dünyayı ciddiye almayın, o nasılsa sizi alıyor. Sürekli mutlu olmaya çalışmayın, esas yorucu olan o. Neden sevdiğinizi bilmediğiniz insanları sevin, nedenlisi... Yani... Başkasına ait yalana inanmak; macera, kendine ait olana inanmak; hayat... (Tersi de olur.) Zaten nasılsa ya anneniz haklı çıkar ya da hayat. Klişe kırışık bir şey."

Sevgiler :)